Muhabir
New member
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Türkiye-Yunansitan münasebetlerine dair Parapolitika gazetesine demeç verdi.
Nikos Dendias, Yunanistan‘ın ulusal egemenliği ile ilgili mevzuların tartışmaya yahut sorgulamaya “açık olmadığını” söylemiş oldu.
Dendias, TBMM‘nin 8 Haziran 1995’te aldığı “casus belli” (savaş niçini) sonucuna atıfta bulunarak, “Tehditler bizi caydıramaz. Savaş tehdidine karşı, milletlerarası hukuka dayanan argümanlarımızın evraklı bir biçimde sunarak karşılık vereceğiz” dedi.
“REHAVETE KAPILMIYORUZ”
Yunanistan’ın son aylarda “Türkiye’den gelen ve giderek artan bir tehditle karşı karşıya” olduğunu sav eden Dendias, “bir NATO ülkesinin müttefiklerinden birine karşı güç kullanma tehdidinde” bulunarak siyaset yapmasını “kabul edilemez ve düşünülemez” olarak nitelendirdi.
Dendias, bu durum karşısında, Yunanistan’ın “rehavete kapılmadığını ve Türkiye’nin kanılarını ve argümanlarını soğukkanlılıkla çürütmeye devam ettiğini” öne sürdü.
DİYALOG KOŞULU KOŞTU
Dendias, Türkiye ile “yapıcı bir diyaloğun her vakit istek edildiğini, lakin bunun değişmez Ege Denizi ve Akdeniz’de kıta sahanlığı ve MEB’in sonlandırılması üzere bir kaideye bağlı olduğunu” aktardı.
Yunanistan’ın karasularını 12 deniz miline genişletme planıyla ilgili bir soruya cevap veren Dendias, “Bu, BMDHS kapsamında Yunanistan’ın tek taraflı, devredilemez ve müzakere edilemez bir hakkıdır. Bu, ebediyen var olan bir haktır ve yalnızca ulusal çıkarları savunmak hedefiyle ne vakit, nerede ve nasıl kullanılacağına karar vermek günün hükümetine kalmıştır” diye konuştu.
Dendias, Libya‘daki duruma değinerek, “Maalesef şu anda Yunanistan, bir bütün olarak milletlerarası toplumun ve daha da kıymetlisi Libya halkının, yasal yükümlülüğünün ve taahhüdünün bilakis seçimlerin derhal yapılmasını geciktiren bir geçiş hükümetiyle karşı karşıya. Bizim için en değerlisi, ülkemizin aleyhine olacak biçimde Türkiye ile yasadışı muahedeler imzalıyor” dedi.
Nikos Dendias, Yunanistan‘ın ulusal egemenliği ile ilgili mevzuların tartışmaya yahut sorgulamaya “açık olmadığını” söylemiş oldu.
Dendias, TBMM‘nin 8 Haziran 1995’te aldığı “casus belli” (savaş niçini) sonucuna atıfta bulunarak, “Tehditler bizi caydıramaz. Savaş tehdidine karşı, milletlerarası hukuka dayanan argümanlarımızın evraklı bir biçimde sunarak karşılık vereceğiz” dedi.
“REHAVETE KAPILMIYORUZ”
Yunanistan’ın son aylarda “Türkiye’den gelen ve giderek artan bir tehditle karşı karşıya” olduğunu sav eden Dendias, “bir NATO ülkesinin müttefiklerinden birine karşı güç kullanma tehdidinde” bulunarak siyaset yapmasını “kabul edilemez ve düşünülemez” olarak nitelendirdi.
Dendias, bu durum karşısında, Yunanistan’ın “rehavete kapılmadığını ve Türkiye’nin kanılarını ve argümanlarını soğukkanlılıkla çürütmeye devam ettiğini” öne sürdü.
DİYALOG KOŞULU KOŞTU
Dendias, Türkiye ile “yapıcı bir diyaloğun her vakit istek edildiğini, lakin bunun değişmez Ege Denizi ve Akdeniz’de kıta sahanlığı ve MEB’in sonlandırılması üzere bir kaideye bağlı olduğunu” aktardı.
Yunanistan’ın karasularını 12 deniz miline genişletme planıyla ilgili bir soruya cevap veren Dendias, “Bu, BMDHS kapsamında Yunanistan’ın tek taraflı, devredilemez ve müzakere edilemez bir hakkıdır. Bu, ebediyen var olan bir haktır ve yalnızca ulusal çıkarları savunmak hedefiyle ne vakit, nerede ve nasıl kullanılacağına karar vermek günün hükümetine kalmıştır” diye konuştu.
Dendias, Libya‘daki duruma değinerek, “Maalesef şu anda Yunanistan, bir bütün olarak milletlerarası toplumun ve daha da kıymetlisi Libya halkının, yasal yükümlülüğünün ve taahhüdünün bilakis seçimlerin derhal yapılmasını geciktiren bir geçiş hükümetiyle karşı karşıya. Bizim için en değerlisi, ülkemizin aleyhine olacak biçimde Türkiye ile yasadışı muahedeler imzalıyor” dedi.