Mezopotamya
New member
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, deniz nakliyatının global ticaretin belkemiği olduğuna dikkati çekerek, denizcilik kesimine 2053 yılına kadar 21,6 milyar dolar yatırım gerçekleştirileceğini vurguladı.
Bakanlığın açıklaması şu biçimde:
Türkiye’nin global deniz ticaret filosu bakımından dünyada 15. sırada yer aldığını belirten Karaismailoğlu, sırf Türkiye’nin değil, dünyanın da en kıymetli ulaşım projelerinden olan Kanal İstanbul ile Türkiye’nin denizyolu taşımacılığındaki rolünün güçlendirileceğini kaydetti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 2. Türkiye Denizcilik Doruğu’nun açılışında konuştu, “Geçen yıl birincisini düzenlediğimiz Türkiye Denizcilik Doruğu’nda kesime ait ülkemizdeki düzenlemelerin sonuçlarının takip edilmesi, yaşanılan darboğazların gerek ilgili başka kamu kurumları gerekse de özel dalla iş birliği hâlinde ele alınması, geleceğe yönelik atılması gereken adımlara temel yol haritasının belirlenmesi, Mavi Vatan ve Kanal İstanbul’un stratejik ehemmiyeti bahisleri ön plana çıkmıştı. Bu konuların teğe bir takipçisi olduk. Kesimimizle ortak akıl çerçevesinde çalıştık.” dedi.
Deniz nakliyeciliği, global ticaretin belkemiği
Bu yılda Türkiye Denizcilik Doruğu kapsamında, Türk denizcilik filosunun geliştirilmesi, gemi insanı istihdamı, lojistik odağında deniz yapıları altyapısı ile jeopolitik gelişmeler mevzularıyla 4 ana oturumda bir ortaya gelineceğini lisana getiren Karaismailoğlu, konuşmasına şu biçimde devam etti,
Deniz yolu ile yapılan yük hacmi 50 yılda 20 kattan fazla büyüdü
Deniz yolu ile yapılan yük hacminin son 50 yılda 20 kattan daha fazla büyüdüğü denizcilik kesiminin, global ticarette en stratejik kesim pozisyonunda olduğuna dikkati çeken Karaismailoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
Navlunlardaki yüzde 12’lik artış, dünya enflasyonunu yüzde 1,6 yükseltti
2020 yılının birinci çeyreğinde varil fiyatı 15 dolar olan brent petrolün, 2022 yılında son 10 yılın tepesini de aştığını ve 2 yıl içerisinde yaklaşık 7 kat arttığını belirten Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “2020 yılına oranla 2 katına çıkan hurda meblağları, 600 dolar ile son 13 yılın doruğuna yükseldi. Özetlemek gerekirse, denizcilik dalındaki maliyetlerin bu olağanüstü artışı, arz-talep istikrarını değiştirdi. Bu durum da doğal olarak navlunlara yansıdı. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın bir yayınına bakılırsa, konteyner navlunlarındaki yüzde 12’lik artış, dünya ortalama enflasyonunu yüzde 1,6 oranında artırdı. Sonuçta, Çin’in Şangay limanından Hollanda’nın Rotterdam limanına 40’lık bir konteyner bundan 2 yıl evvel deniz yolu ile 2 bin dolara taşınırken, bu meblağın 10 bin doları aşarak 5 katına çıktığı bir devri daima bir arada yaşadık. Pandemi mühletince neredeyse durma noktasına gelen lojistik faaliyetleri daha sonrasında, stokların tükenişi, bekleyen tüketici taleplerinin tıpkı vakit içindera denk gelmesi, hizmet bölümüne yönelik taleplerin çabucak hemen pandemi öncesi düzeylere ulaşamaması üzere niçinlerle deniz lojistiğinde yaşanan dar boğazlarda yığılmalar kaydedilmeye devam etmektedir.” dedi.
Türkiye, orta koridorun anahtarı konumunda
Liman Tıkanıklığı endekslerinde de tarihi doruklar görüldüğünü ve görülmeye devam edildiğini anlatan Karaismailoğlu, “Yüzlerce gemi, milyonlarca ton yük dolu konteynerlar demirleme alanlarında limana giriş sırasını bekliyor. Zincirdeki yoğunluk sebebiyle boş konteynerların dönüşünde de kıymetli gecikmeler yaşanıyor. Öte yandan rastgele bir ülkede yaşanan en ufak bir politik gelişimin dahi denizcilik bölümüne kayda kıymet ölçüde etkisinin olduğunu da gözlemliyoruz. Ukrayna ve Rusya içindeki savaşın tesirlerine de daima birlikte şahit oluyoruz. Tüm bu gelişmelere karşın ülkemiz bu darboğazı, devlet aklıyla planlanan yatırımlar ve aldığı tedbirler ve bölüme verdiği takviyeyle güçlenerek çıkmıştır. Üç kıtayı birbirine bağlayan kıymetli jeostratejik ve jeopolitik pozisyonuyla ülkemiz, aslında yalnızca deniz nakliyeciliği kesimi açısından değil, ulaşımın her modunda lojistik bir üs olmaya aday. Türkiye, 4 saatlik bir uçuş müddetiyle, 1,6 milyar insanın yaşadığı, 38 trilyon dolar Gayrisafi Ulusal Hasıla ve 7 trilyon dolarlık ticaret hacminin olduğu bir pazarım tam ortasındayız. Asya-Avrupa kıtaları içinde en kısa, inançlı ve ekonomik milletlerarası ulaşım koridoru olan “Orta Koridor” un anahtarı pozisyonundaki ülkemizin memleketler arası ticaretteki reddedilemez kıymeti her geçen gün artıyor. Çin’den Avrupa’ya hakikat yola çıkan bir tren, Orta Koridor ve Türkiye’yi tercih ederse 7 bin kilometrelik arayı 12 günde kat ediyor. Birebir tren, Rusya Kuzey Ticaret Yolu’ndan giderse 10 bin kilometrelik yolu en az 20 günde geçebiliyor. Güney Koridoru’nu kullandığında ise gemi ile Süveyş Kanalı üzerinden 20 bin kilometrelik yolu fakat 60 günde aşabiliyor. İşte bu niçinle Orta Koridor, şu an Asya ile Avrupa içindeki en inançlı, en istikrarlı global lojistik koridordur.” halinde konuştu.
Son 20 yılda ulaşım ve bağlantı altyapısına 183 milyar dolar yatırım yaptık
Bu ortamın ulaşımın her modunda yapılan dev yatırımların kararı olduğunu söz eden Karaismailoğlu, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, 2003 yılından bu yana memleketler arası ulaşım koridorlarını daima geliştiren ve güçlendiren bir ulaşım siyaseti izledik. Son 20 yılda ülkemizin ulaşım ve irtibat altyapısına 183 milyar dolar yatırım yaptık. Türkiye’nin yıllardır süren altyapı sorununu büyük ölçüde çözdük. Ülkemizi, Asya, Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Kafkaslar ve Kuzey Karadeniz ülkeleri içinde ulaşımın her modunda milletlerarası bir koridora dönüştürdük. Marmaray, Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Sınırı, Filyos Limanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü, İzmir-İstanbul, Ankara-Niğde ve Kuzey Marmara Otoyolları üzere dev ulaştırma projelerini muvaffakiyetle tamamladık ve hizmete açtık. Bölünmüş yol uzunluğumuzu 6 bin kilometreden 28 bin 664 kilometreye çıkardık. Otoyol ağımızı 3 bin 633 kilometreye yükselttik. 1432 kilometre süratli tren sınırı inşa ettik. Toplam demiryolu ağımızı 13 bin 22 kilometreye çıkardık. Havalimanı sayımızı 57’ye yükselttik. Dış sınır uçuşlarımızı 129 ülkede 338 noktaya çıkartarak hava yoluyla dünyada en çok destinasyona uçan ülke olduk” değerlendirmesinde bulundu.
Deniz ticaret filomuzla dünyada 15. sıradayız
Denizcilik kesiminde de son 20 yılda epeyce değerli ilerlemeler kaydedildiğine dikkati çeken Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, konuşmasını şu biçimde sürdürdü:
Gerekli dayanakları ve teşvikleri hayata geçiriyoruz
Kabiliyet ve kapasite açısından son 20 yılda fazlaca değerli aralık kat eden Türk denizciliğinin, Türkiye’nin prestiji açısından da kayda bedel adımlar attığını lisana getiren Karaismailoğlu, Bakanlığın denizcilik bölümünde attığı adımları şu biçimde anlattı:
Denizcilik dalımıza 2053 yılına kadar 21,6 milyar dolar yatırım gerçekleştireceğiz
“Türkiye’mizin 2053 vizyonu ışığında, ülkemizi ‘dünyanın birinci 10 ekonomisi’ ortasında hak ettiği yere kavuşturacak, 30 yılık ulaştırma ve haberleşme yatırım planımızı tüm kamuoyu ile paylaştık.” diyen Karaismailoğlu, bu plan kapsamında 30 yılda 198 milyar dolar yatırım öngörüldüğünü söylemiş oldu. Denizcilik bölümüne 2053 yılına kadar 21,6 milyar dolar yatırım gerçekleştirileceğini kaydeden Karaismailoğlu, bu sayede 180 milyar dolar ulusal gelirimize katkı sunulacağını söz etti. Üretime etkisinin 320 milyar doları aşacağını anlatan Karaismailoğlu, 30 yıl boyunca istihdama katkısının ise 5 milyon kişi olacağını vurguladı.
Kanal İstanbul ile Türkiye’nin deniz yolu taşımacılığındaki rolünü güçlendireceğiz
Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “özetlemek gerekirse 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planımızda Mavi Vatan’ımızın temeli, ulaşımdaki entegrasyonumuzun kilit noktası deniz yollarına özel bir yer ayırdık. Liman tesisi sayısını 217’den 255’e çıkaracağız. Yeşil liman uygulamalarını yaygınlaştırılarak Limanlarımızda yüksek oranda yenilenebilir güç kaynakları kullanılmasını sağlayacağız. Otonom gemi seferleri geliştirilecek ve limanlarda otonom sistemler ile elleçleme verimliliği artırılacak. Limanların aktarma hizmeti kapasitesi genişletilerek bölge ülkelerine hizmet verebilecek hayli modlu ve kısa aralı deniz taşıma altyapısını geliştireceğiz. Sadece ülkemizin değil, dünyanın da en kıymetli ulaşım projelerinden olan Kanal İstanbul ile Türkiye’nin deniz yolu taşımacılığındaki rolünü güçlendirecek. İstanbul Boğazı’nda seyir emniyetini arttıracağız, boğazdaki gemi trafiğini azaltacağız. Tüm dünya denizciliğine mal edeceğimiz, deniz nakliyeciliğine yeni bir soluk getirecek Kanal İstanbul, dünyada ve ülkemizde yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişmeler, değişen iktisadi yönelimler ve ülkemizin ulaştırma altyapıları konusundaki artan muhtaçlıkları doğrultusunda ortaya çıkan bir vizyon projesidir. Kanal İstanbul tamamlandığında, başta İstanbul Boğazı ve etrafında can ve mal güvenliğinin sağlaması ve Boğazın tarihî ve kültürel dokusunu müdafaasının yanı sıra, Boğaz giriş ve çıkışlarındaki günlerce süren beklemeleri azaltarak İstanbul Boğazı’nın trafik yükünü hafifçeletecektir.” tabirlerini kullandı.
Mavi Vatan’a tüm gücümüzle sahip çıkıyoruz
Mavi Vatan’a tüm güçle sahip çıkıldığına vurgu yapan Karaismailoğlu, “Türk deniz ticareti filolarının büyümesi için bakanlık olarak her türlü kolaylığı sağlıyor, ilgili paydaşların bu sürece takviyeleri için teşebbüslerimize devam ediyoruz. Zira, ülke menfaatlerimiz için Türk denizciliğin gelişmesinin ne kadar değerli olduğunun farkındayız. Türkiye denizcilik alanındaki yükünü gelecekte daha fazla hissettirecek ve rekabet gücünü yükselterek denizcilik kesiminde dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olacaktır. Türkiye Denizcilik Tepemiz planlanan gayelere ulaşma sürecinde başarılı sonuçlar verecektir. Denizcilik tepesinden çıkacak sonuçları birebir takip ederek dalı daha da güçlendirecek adımları atacağız.” diyerek kelamlarını tamamladı.
-iDeal Haber Merkezi-
Bakanlığın açıklaması şu biçimde:
Türkiye’nin global deniz ticaret filosu bakımından dünyada 15. sırada yer aldığını belirten Karaismailoğlu, sırf Türkiye’nin değil, dünyanın da en kıymetli ulaşım projelerinden olan Kanal İstanbul ile Türkiye’nin denizyolu taşımacılığındaki rolünün güçlendirileceğini kaydetti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 2. Türkiye Denizcilik Doruğu’nun açılışında konuştu, “Geçen yıl birincisini düzenlediğimiz Türkiye Denizcilik Doruğu’nda kesime ait ülkemizdeki düzenlemelerin sonuçlarının takip edilmesi, yaşanılan darboğazların gerek ilgili başka kamu kurumları gerekse de özel dalla iş birliği hâlinde ele alınması, geleceğe yönelik atılması gereken adımlara temel yol haritasının belirlenmesi, Mavi Vatan ve Kanal İstanbul’un stratejik ehemmiyeti bahisleri ön plana çıkmıştı. Bu konuların teğe bir takipçisi olduk. Kesimimizle ortak akıl çerçevesinde çalıştık.” dedi.
Deniz nakliyeciliği, global ticaretin belkemiği
Bu yılda Türkiye Denizcilik Doruğu kapsamında, Türk denizcilik filosunun geliştirilmesi, gemi insanı istihdamı, lojistik odağında deniz yapıları altyapısı ile jeopolitik gelişmeler mevzularıyla 4 ana oturumda bir ortaya gelineceğini lisana getiren Karaismailoğlu, konuşmasına şu biçimde devam etti,
Deniz yolu ile yapılan yük hacmi 50 yılda 20 kattan fazla büyüdü
Deniz yolu ile yapılan yük hacminin son 50 yılda 20 kattan daha fazla büyüdüğü denizcilik kesiminin, global ticarette en stratejik kesim pozisyonunda olduğuna dikkati çeken Karaismailoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
Navlunlardaki yüzde 12’lik artış, dünya enflasyonunu yüzde 1,6 yükseltti
2020 yılının birinci çeyreğinde varil fiyatı 15 dolar olan brent petrolün, 2022 yılında son 10 yılın tepesini de aştığını ve 2 yıl içerisinde yaklaşık 7 kat arttığını belirten Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “2020 yılına oranla 2 katına çıkan hurda meblağları, 600 dolar ile son 13 yılın doruğuna yükseldi. Özetlemek gerekirse, denizcilik dalındaki maliyetlerin bu olağanüstü artışı, arz-talep istikrarını değiştirdi. Bu durum da doğal olarak navlunlara yansıdı. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın bir yayınına bakılırsa, konteyner navlunlarındaki yüzde 12’lik artış, dünya ortalama enflasyonunu yüzde 1,6 oranında artırdı. Sonuçta, Çin’in Şangay limanından Hollanda’nın Rotterdam limanına 40’lık bir konteyner bundan 2 yıl evvel deniz yolu ile 2 bin dolara taşınırken, bu meblağın 10 bin doları aşarak 5 katına çıktığı bir devri daima bir arada yaşadık. Pandemi mühletince neredeyse durma noktasına gelen lojistik faaliyetleri daha sonrasında, stokların tükenişi, bekleyen tüketici taleplerinin tıpkı vakit içindera denk gelmesi, hizmet bölümüne yönelik taleplerin çabucak hemen pandemi öncesi düzeylere ulaşamaması üzere niçinlerle deniz lojistiğinde yaşanan dar boğazlarda yığılmalar kaydedilmeye devam etmektedir.” dedi.
Türkiye, orta koridorun anahtarı konumunda
Liman Tıkanıklığı endekslerinde de tarihi doruklar görüldüğünü ve görülmeye devam edildiğini anlatan Karaismailoğlu, “Yüzlerce gemi, milyonlarca ton yük dolu konteynerlar demirleme alanlarında limana giriş sırasını bekliyor. Zincirdeki yoğunluk sebebiyle boş konteynerların dönüşünde de kıymetli gecikmeler yaşanıyor. Öte yandan rastgele bir ülkede yaşanan en ufak bir politik gelişimin dahi denizcilik bölümüne kayda kıymet ölçüde etkisinin olduğunu da gözlemliyoruz. Ukrayna ve Rusya içindeki savaşın tesirlerine de daima birlikte şahit oluyoruz. Tüm bu gelişmelere karşın ülkemiz bu darboğazı, devlet aklıyla planlanan yatırımlar ve aldığı tedbirler ve bölüme verdiği takviyeyle güçlenerek çıkmıştır. Üç kıtayı birbirine bağlayan kıymetli jeostratejik ve jeopolitik pozisyonuyla ülkemiz, aslında yalnızca deniz nakliyeciliği kesimi açısından değil, ulaşımın her modunda lojistik bir üs olmaya aday. Türkiye, 4 saatlik bir uçuş müddetiyle, 1,6 milyar insanın yaşadığı, 38 trilyon dolar Gayrisafi Ulusal Hasıla ve 7 trilyon dolarlık ticaret hacminin olduğu bir pazarım tam ortasındayız. Asya-Avrupa kıtaları içinde en kısa, inançlı ve ekonomik milletlerarası ulaşım koridoru olan “Orta Koridor” un anahtarı pozisyonundaki ülkemizin memleketler arası ticaretteki reddedilemez kıymeti her geçen gün artıyor. Çin’den Avrupa’ya hakikat yola çıkan bir tren, Orta Koridor ve Türkiye’yi tercih ederse 7 bin kilometrelik arayı 12 günde kat ediyor. Birebir tren, Rusya Kuzey Ticaret Yolu’ndan giderse 10 bin kilometrelik yolu en az 20 günde geçebiliyor. Güney Koridoru’nu kullandığında ise gemi ile Süveyş Kanalı üzerinden 20 bin kilometrelik yolu fakat 60 günde aşabiliyor. İşte bu niçinle Orta Koridor, şu an Asya ile Avrupa içindeki en inançlı, en istikrarlı global lojistik koridordur.” halinde konuştu.
Son 20 yılda ulaşım ve bağlantı altyapısına 183 milyar dolar yatırım yaptık
Bu ortamın ulaşımın her modunda yapılan dev yatırımların kararı olduğunu söz eden Karaismailoğlu, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, 2003 yılından bu yana memleketler arası ulaşım koridorlarını daima geliştiren ve güçlendiren bir ulaşım siyaseti izledik. Son 20 yılda ülkemizin ulaşım ve irtibat altyapısına 183 milyar dolar yatırım yaptık. Türkiye’nin yıllardır süren altyapı sorununu büyük ölçüde çözdük. Ülkemizi, Asya, Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Kafkaslar ve Kuzey Karadeniz ülkeleri içinde ulaşımın her modunda milletlerarası bir koridora dönüştürdük. Marmaray, Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Sınırı, Filyos Limanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü, İzmir-İstanbul, Ankara-Niğde ve Kuzey Marmara Otoyolları üzere dev ulaştırma projelerini muvaffakiyetle tamamladık ve hizmete açtık. Bölünmüş yol uzunluğumuzu 6 bin kilometreden 28 bin 664 kilometreye çıkardık. Otoyol ağımızı 3 bin 633 kilometreye yükselttik. 1432 kilometre süratli tren sınırı inşa ettik. Toplam demiryolu ağımızı 13 bin 22 kilometreye çıkardık. Havalimanı sayımızı 57’ye yükselttik. Dış sınır uçuşlarımızı 129 ülkede 338 noktaya çıkartarak hava yoluyla dünyada en çok destinasyona uçan ülke olduk” değerlendirmesinde bulundu.
Deniz ticaret filomuzla dünyada 15. sıradayız
Denizcilik kesiminde de son 20 yılda epeyce değerli ilerlemeler kaydedildiğine dikkati çeken Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, konuşmasını şu biçimde sürdürdü:
Gerekli dayanakları ve teşvikleri hayata geçiriyoruz
Kabiliyet ve kapasite açısından son 20 yılda fazlaca değerli aralık kat eden Türk denizciliğinin, Türkiye’nin prestiji açısından da kayda bedel adımlar attığını lisana getiren Karaismailoğlu, Bakanlığın denizcilik bölümünde attığı adımları şu biçimde anlattı:
Denizcilik dalımıza 2053 yılına kadar 21,6 milyar dolar yatırım gerçekleştireceğiz
“Türkiye’mizin 2053 vizyonu ışığında, ülkemizi ‘dünyanın birinci 10 ekonomisi’ ortasında hak ettiği yere kavuşturacak, 30 yılık ulaştırma ve haberleşme yatırım planımızı tüm kamuoyu ile paylaştık.” diyen Karaismailoğlu, bu plan kapsamında 30 yılda 198 milyar dolar yatırım öngörüldüğünü söylemiş oldu. Denizcilik bölümüne 2053 yılına kadar 21,6 milyar dolar yatırım gerçekleştirileceğini kaydeden Karaismailoğlu, bu sayede 180 milyar dolar ulusal gelirimize katkı sunulacağını söz etti. Üretime etkisinin 320 milyar doları aşacağını anlatan Karaismailoğlu, 30 yıl boyunca istihdama katkısının ise 5 milyon kişi olacağını vurguladı.
Kanal İstanbul ile Türkiye’nin deniz yolu taşımacılığındaki rolünü güçlendireceğiz
Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “özetlemek gerekirse 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planımızda Mavi Vatan’ımızın temeli, ulaşımdaki entegrasyonumuzun kilit noktası deniz yollarına özel bir yer ayırdık. Liman tesisi sayısını 217’den 255’e çıkaracağız. Yeşil liman uygulamalarını yaygınlaştırılarak Limanlarımızda yüksek oranda yenilenebilir güç kaynakları kullanılmasını sağlayacağız. Otonom gemi seferleri geliştirilecek ve limanlarda otonom sistemler ile elleçleme verimliliği artırılacak. Limanların aktarma hizmeti kapasitesi genişletilerek bölge ülkelerine hizmet verebilecek hayli modlu ve kısa aralı deniz taşıma altyapısını geliştireceğiz. Sadece ülkemizin değil, dünyanın da en kıymetli ulaşım projelerinden olan Kanal İstanbul ile Türkiye’nin deniz yolu taşımacılığındaki rolünü güçlendirecek. İstanbul Boğazı’nda seyir emniyetini arttıracağız, boğazdaki gemi trafiğini azaltacağız. Tüm dünya denizciliğine mal edeceğimiz, deniz nakliyeciliğine yeni bir soluk getirecek Kanal İstanbul, dünyada ve ülkemizde yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişmeler, değişen iktisadi yönelimler ve ülkemizin ulaştırma altyapıları konusundaki artan muhtaçlıkları doğrultusunda ortaya çıkan bir vizyon projesidir. Kanal İstanbul tamamlandığında, başta İstanbul Boğazı ve etrafında can ve mal güvenliğinin sağlaması ve Boğazın tarihî ve kültürel dokusunu müdafaasının yanı sıra, Boğaz giriş ve çıkışlarındaki günlerce süren beklemeleri azaltarak İstanbul Boğazı’nın trafik yükünü hafifçeletecektir.” tabirlerini kullandı.
Mavi Vatan’a tüm gücümüzle sahip çıkıyoruz
Mavi Vatan’a tüm güçle sahip çıkıldığına vurgu yapan Karaismailoğlu, “Türk deniz ticareti filolarının büyümesi için bakanlık olarak her türlü kolaylığı sağlıyor, ilgili paydaşların bu sürece takviyeleri için teşebbüslerimize devam ediyoruz. Zira, ülke menfaatlerimiz için Türk denizciliğin gelişmesinin ne kadar değerli olduğunun farkındayız. Türkiye denizcilik alanındaki yükünü gelecekte daha fazla hissettirecek ve rekabet gücünü yükselterek denizcilik kesiminde dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olacaktır. Türkiye Denizcilik Tepemiz planlanan gayelere ulaşma sürecinde başarılı sonuçlar verecektir. Denizcilik tepesinden çıkacak sonuçları birebir takip ederek dalı daha da güçlendirecek adımları atacağız.” diyerek kelamlarını tamamladı.
-iDeal Haber Merkezi-