Mezopotamya
New member
Her yerdeler ama her yerde o kadar ürkütücü görünmüyorlar. Sonbahar geldi, yaprak üfleyiciler için en büyük zaman. Bu özelliklere sahip erkekler her yerde görülebilir ve her şeyden önce duyulabilir. Lichtenberg'deki Möllendorffstrasse'de dört adam uzaylılara veya salgın kontrol ofisindekilere benziyor: tepeden tırnağa koruyucu giysiler içinde. Tamamı turuncu: turuncu pantolonlar, turuncu ceketler, turuncu şapkalar ve gürültülü makinelerin bulunduğu turuncu sırt çantaları.
Dördü çok fazla yaprağı dökülmüş bir ağacın altında duruyorlar. Üflüyorlar, üflüyorlar, gürültü ve gürültü çıkarıyorlar. Ancak patika nemli olduğundan ve yapraklar aşırı derecede tembel olduğundan pek bir şey olmuyor.
Onları izlemek içler acısı: Yapışkan yapraklar yerde kalın bir tabaka oluşturuyor. Ama adamlar ıslak parçaları havaya uçurmaya çalışıyor. Başarı olmadan. Umurunda değil: Başarıya göre kesinlikle ödeme almayacaksın. Sorun bir süpürge, kürek ve el arabasıyla hızlı bir şekilde çözülür, ancak bu beyler anlamsız ve çok gürültülü olsa bile yaprakları üflemek istiyorlar. Kendileri kulaklık takıyorlar ama 90 desibelden fazla gürültüyle etraflarındaki insanları rahatsız ediyorlar; bu bir matkap kadar gürültülü.
İnsan ve rüzgar arasındaki düello
Geçtiğimiz günlerde Rigaer Strasse'de işe giderken bir görevli kuru bir gün seçti. Arabaların altındaki yaprakları üfleyerek dört beş büyük yığın oluşturuyor. Sonra kuvvetli bir rüzgar çıkıp her şeyi sarsıyor ama adam yoluna devam ediyor. Akşam eve dönerken rüzgarın açıkça daha ısrarcı olduğunu görebiliyorsunuz: arabaların altı da dahil olmak üzere yine her yerde yapraklar var.
Köpenick'te tamamen farklı. Orada BSR'den gerçek profesyoneller çalışıyor, iyi prova edilmiş turuncu bir ekip, tam olarak koordine olmuş iki kişi. Sadece adamın yanında yaprak üfleyici var. Bu şey sürekli kullanımda da değil. Adam ağaç diliminden ağaç dilimine gidiyor ve gövde etrafındaki yerdeki ince dallardan yaprakları üflüyor. Kadın yaprakları kaldırıma tırmıklıyor, sonra da yol boyunca bütün yaprakları büyük yığınlar halinde süpürüyor. Bir yığını bitirir bitirmez adam bir el arabasıyla gelir ve yaprakları kürekle atar.
Rüzgarın burada şansı yok. Daha sonra yaprak üfleyicili adam renkli yaprakları park etmiş arabaların altındaki yola üflüyor. Kadın onları yığıyor ve adam el arabasıyla geliyor. Bunları sokağın sonundaki bir nakliyeciye götürüyor ve yaprakları yükleme alanına yüklüyor.
Her ikisi de hızlı ve etkilidir. Sadece çok kısa bir süre için yüksek ses çıkarırlar. Ve geriye pek renkli bir yaprak kalmıyor. Gerçek profesyonelleri iş başında izlemek bir kutlamadır.
Dördü çok fazla yaprağı dökülmüş bir ağacın altında duruyorlar. Üflüyorlar, üflüyorlar, gürültü ve gürültü çıkarıyorlar. Ancak patika nemli olduğundan ve yapraklar aşırı derecede tembel olduğundan pek bir şey olmuyor.
Onları izlemek içler acısı: Yapışkan yapraklar yerde kalın bir tabaka oluşturuyor. Ama adamlar ıslak parçaları havaya uçurmaya çalışıyor. Başarı olmadan. Umurunda değil: Başarıya göre kesinlikle ödeme almayacaksın. Sorun bir süpürge, kürek ve el arabasıyla hızlı bir şekilde çözülür, ancak bu beyler anlamsız ve çok gürültülü olsa bile yaprakları üflemek istiyorlar. Kendileri kulaklık takıyorlar ama 90 desibelden fazla gürültüyle etraflarındaki insanları rahatsız ediyorlar; bu bir matkap kadar gürültülü.
İnsan ve rüzgar arasındaki düello
Geçtiğimiz günlerde Rigaer Strasse'de işe giderken bir görevli kuru bir gün seçti. Arabaların altındaki yaprakları üfleyerek dört beş büyük yığın oluşturuyor. Sonra kuvvetli bir rüzgar çıkıp her şeyi sarsıyor ama adam yoluna devam ediyor. Akşam eve dönerken rüzgarın açıkça daha ısrarcı olduğunu görebiliyorsunuz: arabaların altı da dahil olmak üzere yine her yerde yapraklar var.
Köpenick'te tamamen farklı. Orada BSR'den gerçek profesyoneller çalışıyor, iyi prova edilmiş turuncu bir ekip, tam olarak koordine olmuş iki kişi. Sadece adamın yanında yaprak üfleyici var. Bu şey sürekli kullanımda da değil. Adam ağaç diliminden ağaç dilimine gidiyor ve gövde etrafındaki yerdeki ince dallardan yaprakları üflüyor. Kadın yaprakları kaldırıma tırmıklıyor, sonra da yol boyunca bütün yaprakları büyük yığınlar halinde süpürüyor. Bir yığını bitirir bitirmez adam bir el arabasıyla gelir ve yaprakları kürekle atar.
Rüzgarın burada şansı yok. Daha sonra yaprak üfleyicili adam renkli yaprakları park etmiş arabaların altındaki yola üflüyor. Kadın onları yığıyor ve adam el arabasıyla geliyor. Bunları sokağın sonundaki bir nakliyeciye götürüyor ve yaprakları yükleme alanına yüklüyor.
Her ikisi de hızlı ve etkilidir. Sadece çok kısa bir süre için yüksek ses çıkarırlar. Ve geriye pek renkli bir yaprak kalmıyor. Gerçek profesyonelleri iş başında izlemek bir kutlamadır.