Mezopotamya
New member
Veysel AĞDAR
Dünyanın en büyük üç gaz armatürü üreticisi içinde yer alan yüzde 100 Türk sermayeli Turaş Gaz Armatürleri, yaklaşık 25 milyon dolarlık yatırımla yeni fabrika yatırımını hayata geçirmeye hazırlanıyor. Direkt 40, dolaylı olarak da 70 ülkeye ihracat yapan şirket her yıl 6 milyon meskenin pişirme kültürüne ortak oluyor. Şirketin İdare Heyeti Lideri Gökhan Turhan, Türk endüstrisinin yatırım yapmakta zorlandığını, arazi ve inşaat maliyetlerinin Ar-Ge ve teknoloji yatırımlarının önüne geçtiğini söylemiş oldu.
“Sermaye büyük oranda yere ve betona gidiyor”
Türkiye’nin yeni devirde üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisini benimsediğini hatırlatan Turhan hususla ilgili şu sözleri kullandı:
“Bunun için endüstrinin önünü açmamız gerekiyor. Üretim için Marmara haricinde ikinci bir bölgeyi bulmak durumundayız. Arazi ve inşaat maliyetleri tüm gücümüzü alıyor. Son yatırımımızda İstanbul Silivri’de, ana fabrikamızın çabucak yanında yer alan arazinin metrekare fiyatına 500 doların üzerinde bir sayı ödedik. 7 bin metrelik bir alandan kelam ediyoruz. Bu parayı yalnızca toprağa verdik. Onun üzerine yapacağımız inşaat maliyeti de yaklaşık 10 milyon dolar olacak. Makine maliyetleri ve öbür maliyetlerle birlikte toplam yatırımımız yaklaşık 25 milyon dolar olacak. Sermaye büyük oranda toprağa ve betona gidiyor. Endüstrici tüm parasını toprağa, inşaat maliyetlerine yatırdığında teknolojiye yeteri kadar güç ve para ayıramıyor. Biz ise hem işimizi geliştirmek tıpkı vakitte Türkiye’de üretilmeyen birkaç katma pahalı işleri yapmak istiyoruz. Her şey güçle ve işinize aktardığınız sermaye ile alakalı. Biz yere ve binaya o kadar para ayırmasaydık sermayemiz direkt teknolojiye ve çalışanlara gidecekti.”
“Patentte birinci 20’deyiz”
Dünyanın kıymetli ticaret merkezlerinde yatırım planlarının olduğunu söz eden Turaş CEO’su Aykut Yıldız ise, şirketin gelecek projeksiyonuyla ilgili şu ayrıntıları aktardı:
“Amerika’da ve İtalya’da takımlarımız var. Yatırım planlarımızın olduğu diğer ülkeler de mevcut. Türkiye beyaz eşya alanında hayli yeterli bir yerde bulunuyor. Biz beyaz eşya üreticilerin tedarikçisiyiz. Bu niçinle Amerika tarafı bizim için epeyce değerli. Biz teknolojimizi daima İtalya, Almanya ve İsviçre’den aldık. Yaklaşık 10 yıl evvel dedik ki biz bu makineyi, teknolojiyi, yazılımı Türkiye’de üretemez miyiz? Turmach ile 10 yıldır makine teknolojileri üzerinde çalışıyoruz ve üretim yapıyoruz. Bu şirket bağımsız bir fabrika biçiminde çalışıyor. Gelecekte bizim ana şirketi geçeceğini düşünüyorum. Artık nasıl hammadde değerliyse teknoloji de değerli. Tüm Türkiye’ye, Avrupa’ya eser üreten bir şirket haline getirmek istiyoruz. Halihazırda 40 ülkeye ihracat yapıyoruz. Ana pazarlarımız Ortadoğu, Balkanlar ve kuzey ülkeleri. Dünya pazarında ülke bazlı değil lokal bazlı hedefl erimiz var. Bizim dolaylı olarak ihracat yaptığımız ülke sayısı 65-70’lerde. Öteki yandan patent konusunda Türkiye’de birinci 20’deyiz. 2021 yılında en çok patent sahibi olan şirketler içinde 9’uncu sıradaydık. Patentleşmeye ve teknolojiye değer veren bir firmayız. 2018-2021 yılı içinde Turaş döviz bazında 2,5 kat büyüdü. 2021 yılı sonunda 5 yıllık bir iş planı yaptık. İsmine da vizyon 2025 dedik. 5 yılda 5 yeni eser üretmek istiyoruz. Ar-Ge’ye önemli yatırım yapıyoruz. Tüm harcamalarımız içerisindeki hissesi yüzde 10. Toplamda 500 şahsa istihdam sağlıyoruz. Yaş ortalamamız 32. Çalışanlarımızın yüzde 40’ını ise bayanlar oluşturuyor.”
Savaş niçiniyle sipariş iptalleri var
Rusya-Ukrayna savaşının global ticareti olumsuz etkilediğini söyleyen Gökhan Turhan, “Tarihimizde birinci kere müşterilerimizden sipariş iptalleriyle karşılaştık. Rusya bizim hem hammadde aldığımız bir ülke tıpkı vakitte ihraç pazarımız. Ukrayna, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan. Bu ülkelerin hepsini bir bütün olarak görüyorum. Bu durumda kaybettiğimiz yalnızca Rusya ve Ukrayna değil, tüm kuzey pazarı. Bu olayı Türkiye’nin yaşadığı en büyük kriz olarak görüyorum. Umuyorum bu savaş 1 hafta 10 gün içerisinde biter. Bitmezse tüm sanayi bölümleri duracak üzere gözüküyor. Birfazlaca müşterimizin şu anda yassı hammadde badiresi olduğu için üretimleri yarıya indi. Türkiye ham hususunu kendi üreten bir ülke olmalı. Devlet takviyeleri bu noktada kritik kıymet arz ediyor” sözlerini kullandı.
Dünyanın en büyük üç gaz armatürü üreticisi içinde yer alan yüzde 100 Türk sermayeli Turaş Gaz Armatürleri, yaklaşık 25 milyon dolarlık yatırımla yeni fabrika yatırımını hayata geçirmeye hazırlanıyor. Direkt 40, dolaylı olarak da 70 ülkeye ihracat yapan şirket her yıl 6 milyon meskenin pişirme kültürüne ortak oluyor. Şirketin İdare Heyeti Lideri Gökhan Turhan, Türk endüstrisinin yatırım yapmakta zorlandığını, arazi ve inşaat maliyetlerinin Ar-Ge ve teknoloji yatırımlarının önüne geçtiğini söylemiş oldu.
“Sermaye büyük oranda yere ve betona gidiyor”
Türkiye’nin yeni devirde üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisini benimsediğini hatırlatan Turhan hususla ilgili şu sözleri kullandı:
“Bunun için endüstrinin önünü açmamız gerekiyor. Üretim için Marmara haricinde ikinci bir bölgeyi bulmak durumundayız. Arazi ve inşaat maliyetleri tüm gücümüzü alıyor. Son yatırımımızda İstanbul Silivri’de, ana fabrikamızın çabucak yanında yer alan arazinin metrekare fiyatına 500 doların üzerinde bir sayı ödedik. 7 bin metrelik bir alandan kelam ediyoruz. Bu parayı yalnızca toprağa verdik. Onun üzerine yapacağımız inşaat maliyeti de yaklaşık 10 milyon dolar olacak. Makine maliyetleri ve öbür maliyetlerle birlikte toplam yatırımımız yaklaşık 25 milyon dolar olacak. Sermaye büyük oranda toprağa ve betona gidiyor. Endüstrici tüm parasını toprağa, inşaat maliyetlerine yatırdığında teknolojiye yeteri kadar güç ve para ayıramıyor. Biz ise hem işimizi geliştirmek tıpkı vakitte Türkiye’de üretilmeyen birkaç katma pahalı işleri yapmak istiyoruz. Her şey güçle ve işinize aktardığınız sermaye ile alakalı. Biz yere ve binaya o kadar para ayırmasaydık sermayemiz direkt teknolojiye ve çalışanlara gidecekti.”
“Patentte birinci 20’deyiz”
Dünyanın kıymetli ticaret merkezlerinde yatırım planlarının olduğunu söz eden Turaş CEO’su Aykut Yıldız ise, şirketin gelecek projeksiyonuyla ilgili şu ayrıntıları aktardı:
“Amerika’da ve İtalya’da takımlarımız var. Yatırım planlarımızın olduğu diğer ülkeler de mevcut. Türkiye beyaz eşya alanında hayli yeterli bir yerde bulunuyor. Biz beyaz eşya üreticilerin tedarikçisiyiz. Bu niçinle Amerika tarafı bizim için epeyce değerli. Biz teknolojimizi daima İtalya, Almanya ve İsviçre’den aldık. Yaklaşık 10 yıl evvel dedik ki biz bu makineyi, teknolojiyi, yazılımı Türkiye’de üretemez miyiz? Turmach ile 10 yıldır makine teknolojileri üzerinde çalışıyoruz ve üretim yapıyoruz. Bu şirket bağımsız bir fabrika biçiminde çalışıyor. Gelecekte bizim ana şirketi geçeceğini düşünüyorum. Artık nasıl hammadde değerliyse teknoloji de değerli. Tüm Türkiye’ye, Avrupa’ya eser üreten bir şirket haline getirmek istiyoruz. Halihazırda 40 ülkeye ihracat yapıyoruz. Ana pazarlarımız Ortadoğu, Balkanlar ve kuzey ülkeleri. Dünya pazarında ülke bazlı değil lokal bazlı hedefl erimiz var. Bizim dolaylı olarak ihracat yaptığımız ülke sayısı 65-70’lerde. Öteki yandan patent konusunda Türkiye’de birinci 20’deyiz. 2021 yılında en çok patent sahibi olan şirketler içinde 9’uncu sıradaydık. Patentleşmeye ve teknolojiye değer veren bir firmayız. 2018-2021 yılı içinde Turaş döviz bazında 2,5 kat büyüdü. 2021 yılı sonunda 5 yıllık bir iş planı yaptık. İsmine da vizyon 2025 dedik. 5 yılda 5 yeni eser üretmek istiyoruz. Ar-Ge’ye önemli yatırım yapıyoruz. Tüm harcamalarımız içerisindeki hissesi yüzde 10. Toplamda 500 şahsa istihdam sağlıyoruz. Yaş ortalamamız 32. Çalışanlarımızın yüzde 40’ını ise bayanlar oluşturuyor.”
Savaş niçiniyle sipariş iptalleri var
Rusya-Ukrayna savaşının global ticareti olumsuz etkilediğini söyleyen Gökhan Turhan, “Tarihimizde birinci kere müşterilerimizden sipariş iptalleriyle karşılaştık. Rusya bizim hem hammadde aldığımız bir ülke tıpkı vakitte ihraç pazarımız. Ukrayna, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan. Bu ülkelerin hepsini bir bütün olarak görüyorum. Bu durumda kaybettiğimiz yalnızca Rusya ve Ukrayna değil, tüm kuzey pazarı. Bu olayı Türkiye’nin yaşadığı en büyük kriz olarak görüyorum. Umuyorum bu savaş 1 hafta 10 gün içerisinde biter. Bitmezse tüm sanayi bölümleri duracak üzere gözüküyor. Birfazlaca müşterimizin şu anda yassı hammadde badiresi olduğu için üretimleri yarıya indi. Türkiye ham hususunu kendi üreten bir ülke olmalı. Devlet takviyeleri bu noktada kritik kıymet arz ediyor” sözlerini kullandı.