Mezopotamya
New member
TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Şenliği kapsamında düzenlenen Take Off Milletlerarası Teşebbüs Zirvesi’nde konuşan Türkiye’nin Arabası Teşebbüs Kümesi (TOGG) CEO’su M. Gürcan Karakaş, otomotiv sanayisinin büyük bir süratle mobilite ekosistemine dönüştüğünü, TOGG olarak bu dönüşümün bir kesimi olmak üzere yola çıktıklarını belirtti.
Fikri ve sınai mülkiyeti yüzde 100 Türkiye’ye ilişkin global bir marka ortaya çıkarmak ve Türk mobilite ekosisteminin çekirdeğini oluşturmak amacıyla planlar doğrultusunda adım adım ilerlediklerini tabir eden Karakaş, “2018 yılında başlayan ve 2033’e kadar sürecek olan 15 yıllık bir iş planı yaptık. Bu planın çerçevesini işinin ehli bir grupla destekliyoruz. Mobilite ekosistemimizin merkezi olan Gemlik Tesisimizi, ‘Akıllı’, ‘Çevre Dostu’ ve ‘Aynı Çatı Altında’ üzere bir fazlaca niteliği ile ‘Bir Fabrikadan Daha Fazlası’ olarak tanımlıyoruz. Bir yandan buradaki çalışmalarımız süratle devam ederken, öbür yandan mühendislik ve geliştirme tarafında da sürat kesmeden faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.” dedi.
“220 start-up’ı inceledik, 10 start-up ile bir arada çalışıyoruz”
TOGG’un mobilite ekosistemi ortasında diğer şirketlerle, bilhassa de start-up’larla iş birliklerinin hayli değerli bir yer tuttuğunun altını çizen Karakuş, şunları söylemiş oldu: “Bugünün araba dünyası eser konseptini oluşturma, aracı geliştirme, üretme, satış ve daha sonrasındaki işleyişlerle ilgileniyor. Bizim işimiz ise oburlarının işinin bittiği yerde başlıyor zira biz arabası yeni jenerasyon akıllı bir mobilite aygıtına dönüştürüyoruz. Buradaki dönüşüm için yeni yetkinliklere sahip olan tedarikçiler ve iş ortaklarına gereksinimimiz var. Zira data bazlı iş modelleri bu yeni dünyada epey değerli ve harikulade bir potansiyel. 2035’ten itibaren kârlılık havuzunun yüzde 40-50’sinin bu dünyadan geleceği öngörülüyor. Seyahatimiz ortasında, tüm geliştirme süreçlerimizde bulabilirsek tercihen Türkiye’den, bulamazsak dünyanın neresinde ise en uygunları bulup iş birliği yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Bilhassa ‘smart living’ akıllı hayat diye tabir ettiğimiz alandaki temaslı teknolojilere hizmet edecek tahliller üreten ve bir daha ‘disruptive’ dediğimiz, oyunun kuralını değiştirecek, ezberleri bozacak alanlarda adım atan start-uplar radarımızda. Şimdiye kadar kullanıcı odaklı, akıllı, empatik, temaslı, otonom, paylaşımlı ve elektrikli mobilite kavramlarımızı temsil eden use-case mobility kıymet zincirimize katkı sağlayacağını düşündüğümüz yüzde 85’i Türkiye’den 220 start-up’ı inceledik, 125 start-up ile görüştük, 24 start-up ile mutabakatlar yaptık ve 10 start-up ile birlikte çalışıyoruz. Türkiye’deki mobilite ekosistemini start-up’larla bir arada dönüştürüyoruz.”
Fikri ve sınai mülkiyeti yüzde 100 Türkiye’ye ilişkin global bir marka ortaya çıkarmak ve Türk mobilite ekosisteminin çekirdeğini oluşturmak amacıyla planlar doğrultusunda adım adım ilerlediklerini tabir eden Karakaş, “2018 yılında başlayan ve 2033’e kadar sürecek olan 15 yıllık bir iş planı yaptık. Bu planın çerçevesini işinin ehli bir grupla destekliyoruz. Mobilite ekosistemimizin merkezi olan Gemlik Tesisimizi, ‘Akıllı’, ‘Çevre Dostu’ ve ‘Aynı Çatı Altında’ üzere bir fazlaca niteliği ile ‘Bir Fabrikadan Daha Fazlası’ olarak tanımlıyoruz. Bir yandan buradaki çalışmalarımız süratle devam ederken, öbür yandan mühendislik ve geliştirme tarafında da sürat kesmeden faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.” dedi.
“220 start-up’ı inceledik, 10 start-up ile bir arada çalışıyoruz”
TOGG’un mobilite ekosistemi ortasında diğer şirketlerle, bilhassa de start-up’larla iş birliklerinin hayli değerli bir yer tuttuğunun altını çizen Karakuş, şunları söylemiş oldu: “Bugünün araba dünyası eser konseptini oluşturma, aracı geliştirme, üretme, satış ve daha sonrasındaki işleyişlerle ilgileniyor. Bizim işimiz ise oburlarının işinin bittiği yerde başlıyor zira biz arabası yeni jenerasyon akıllı bir mobilite aygıtına dönüştürüyoruz. Buradaki dönüşüm için yeni yetkinliklere sahip olan tedarikçiler ve iş ortaklarına gereksinimimiz var. Zira data bazlı iş modelleri bu yeni dünyada epey değerli ve harikulade bir potansiyel. 2035’ten itibaren kârlılık havuzunun yüzde 40-50’sinin bu dünyadan geleceği öngörülüyor. Seyahatimiz ortasında, tüm geliştirme süreçlerimizde bulabilirsek tercihen Türkiye’den, bulamazsak dünyanın neresinde ise en uygunları bulup iş birliği yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Bilhassa ‘smart living’ akıllı hayat diye tabir ettiğimiz alandaki temaslı teknolojilere hizmet edecek tahliller üreten ve bir daha ‘disruptive’ dediğimiz, oyunun kuralını değiştirecek, ezberleri bozacak alanlarda adım atan start-uplar radarımızda. Şimdiye kadar kullanıcı odaklı, akıllı, empatik, temaslı, otonom, paylaşımlı ve elektrikli mobilite kavramlarımızı temsil eden use-case mobility kıymet zincirimize katkı sağlayacağını düşündüğümüz yüzde 85’i Türkiye’den 220 start-up’ı inceledik, 125 start-up ile görüştük, 24 start-up ile mutabakatlar yaptık ve 10 start-up ile birlikte çalışıyoruz. Türkiye’deki mobilite ekosistemini start-up’larla bir arada dönüştürüyoruz.”