Mezopotamya
New member
TAV Havalimanları İcra Heyeti Lideri Sani Şener, Türkiye’nin aşılamada hızlandığını, birebir vakitte seyahat kısıtlamalarının kalkacağına inandığını tabir etti.
Salgın niçiniyle her ülkenin farklı uygulamaları bulunduğunu aktaran Şener, “Bir ülkede 14 gün karantina, birinde karantina yok lakin aşı isteniyor, öbüründe 72 saat evvel PCR testi isteniyor. Bu uygulamalarla ilgili karışıklıklar vardı. Artık yavaş yavaş bunlar nizama giriyor.” diye konuştu.
Şener, salgın sürecinde her ülkenin bilim insanları, siyasetçileri ve ekonomistlerinin bir türlü tıpkı çizgide bulunamadığını, her insanın kendi bulunduğu alan açısından duruma baktığını söylemiş oldu.
Türkiye’nin salgın sürecinde İnançlı Turizm Sertifikası ile hayli akıllı bir iş yaptığını tabir eden Şener, “Türkiye’ye geçen sene salgın sürecine karşın kıymetli sayıda turist geldi. Bu sene daha yeterli olacağına inanıyorum.” dedi.
“Yolcular dijital uygulamalara çabuk adapte olabiliyor”
Sani Şener, aşılama oranı yükseldikçe dünyada salgın meselesinin çözüldüğüne işaret ederek, aşıdan muhakkak kaçınmamak gerektiğini söylemiş oldu.
Salgın daha sonrası yolcu davranışlarında değişiklik olup olmadığını ölçümlediklerini belirten Şener, dijitalizasyonun epey arttığını ve yolcu tarafınca bunun kabul edildiğini gördüklerini, yolcuların dijital uygulamalara çabuk adapte olabildiğini anlattı.
Şener, artık havalimanlarında güvenliğin yanında sıhhat güvenlik taramasının da olacağını belirterek, “Salgın sürecinde uçak içinin ve havalimanlarının hayli emniyetli ve sağlıklı olduğunu gördük. Salgınla alakalı hiç bir eza çıkmadı.” diye konuştu.
“Hepimiz iş modellerimizi değiştirmeye mecburuz”
TAV Havalimanları İcra Şurası Lideri Şener, TAV Havalimanları olarak Almatı Havalimanı’nı işletmeye başladıklarını anımsatarak, Almatı’nın İpek Yolu’nun en değerli merkezlerinden biri olduğunu vurguladı.
Yeni yatırımlara ait soru üzerine Şener, “Yolcu büyümesinin olacağı yerlerle ilgileniyoruz. Gelişmiş ülkelere değil, gelişmekte olan ülkelere bakıyoruz. Orta Asya ve Afrika’ya odaklanıyoruz.” dedi.
Şener, salgın daha sonrasında dünyadaki bütün regülasyonların güncellenmesi gerektiğini belirterek, “Kovid-19’dan daha sonra hepimiz iş modellerimizi değiştirmeye mecburuz. Şirketler de, hükümetler de, ülkeler de devamlı stratejilerini geliştirdiler. Biz de stratejilerimizi devamlı geliştirerek kendimizi yeni periyoda adapte etmek istiyoruz. Bu adaptasyonu eski kurallarla yönetemezsiniz.” diye konuştu.
Seyahat ve turizm kesimlerinin tıpkı tarafta bulunduğuna işaret eden Şener, seyahatlerin önünün açılması için her ülkenin bölüm paydaşlarının kendi hükümetlerini ikna etmeye çalıştığını söylemiş oldu.
Salgın niçiniyle her ülkenin farklı uygulamaları bulunduğunu aktaran Şener, “Bir ülkede 14 gün karantina, birinde karantina yok lakin aşı isteniyor, öbüründe 72 saat evvel PCR testi isteniyor. Bu uygulamalarla ilgili karışıklıklar vardı. Artık yavaş yavaş bunlar nizama giriyor.” diye konuştu.
Şener, salgın sürecinde her ülkenin bilim insanları, siyasetçileri ve ekonomistlerinin bir türlü tıpkı çizgide bulunamadığını, her insanın kendi bulunduğu alan açısından duruma baktığını söylemiş oldu.
Türkiye’nin salgın sürecinde İnançlı Turizm Sertifikası ile hayli akıllı bir iş yaptığını tabir eden Şener, “Türkiye’ye geçen sene salgın sürecine karşın kıymetli sayıda turist geldi. Bu sene daha yeterli olacağına inanıyorum.” dedi.
“Yolcular dijital uygulamalara çabuk adapte olabiliyor”
Sani Şener, aşılama oranı yükseldikçe dünyada salgın meselesinin çözüldüğüne işaret ederek, aşıdan muhakkak kaçınmamak gerektiğini söylemiş oldu.
Salgın daha sonrası yolcu davranışlarında değişiklik olup olmadığını ölçümlediklerini belirten Şener, dijitalizasyonun epey arttığını ve yolcu tarafınca bunun kabul edildiğini gördüklerini, yolcuların dijital uygulamalara çabuk adapte olabildiğini anlattı.
Şener, artık havalimanlarında güvenliğin yanında sıhhat güvenlik taramasının da olacağını belirterek, “Salgın sürecinde uçak içinin ve havalimanlarının hayli emniyetli ve sağlıklı olduğunu gördük. Salgınla alakalı hiç bir eza çıkmadı.” diye konuştu.
“Hepimiz iş modellerimizi değiştirmeye mecburuz”
TAV Havalimanları İcra Şurası Lideri Şener, TAV Havalimanları olarak Almatı Havalimanı’nı işletmeye başladıklarını anımsatarak, Almatı’nın İpek Yolu’nun en değerli merkezlerinden biri olduğunu vurguladı.
Yeni yatırımlara ait soru üzerine Şener, “Yolcu büyümesinin olacağı yerlerle ilgileniyoruz. Gelişmiş ülkelere değil, gelişmekte olan ülkelere bakıyoruz. Orta Asya ve Afrika’ya odaklanıyoruz.” dedi.
Şener, salgın daha sonrasında dünyadaki bütün regülasyonların güncellenmesi gerektiğini belirterek, “Kovid-19’dan daha sonra hepimiz iş modellerimizi değiştirmeye mecburuz. Şirketler de, hükümetler de, ülkeler de devamlı stratejilerini geliştirdiler. Biz de stratejilerimizi devamlı geliştirerek kendimizi yeni periyoda adapte etmek istiyoruz. Bu adaptasyonu eski kurallarla yönetemezsiniz.” diye konuştu.
Seyahat ve turizm kesimlerinin tıpkı tarafta bulunduğuna işaret eden Şener, seyahatlerin önünün açılması için her ülkenin bölüm paydaşlarının kendi hükümetlerini ikna etmeye çalıştığını söylemiş oldu.