Muhabir
New member
Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü eski müdürü, emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Niyazi Meriç, Ukrayna-Rusya savaşında Çernobil’de yaşanabilecek sızıntıda nasıl bir etraf felaketine yol yaşanabileceğini ve Rusya’nın Ukrayna’ya karşı nükleer silah kullanımı halinde sonuçlarının neler olacağını aktardı.
1986 yılında Çernobil faciasında işlerin büsbütün denetimden çıktığını belirten Prof. Dr. Meriç, “Tepkinin olduğu iki bin tonluk kap havaya uçtu. Tüm nükleer reaktör kaynaklar ortaya çıktı. Pekala ne olacak? Denetim de edemiyoruz. Burada daima güç üretiliyor. Bunu söndürebilmek için üzerine bor, kil ne buldularsa helikopterle attılar ve burayı söndürmeye, füzyonu durdurmaya çalıştılar. Durdurabildiler mi? Şu anda her hangi bir tepki görünmüyor lakin bu ileride de olmayacak manası taşımıyor. Zira toprağın ortasında de nötronlar var. Bu nötronlar şayet buradaki yakıt sönmemişse, zira buradaki yakıtın daha nükleer dördüncü ünite açılmamıştı, yüzde 90’ının ham olarak orada hala durduğu düşünülüyor. Şayet bu yakıt yine harekete geçerse ve biz farkına varmazsak sorun oluşur. Yerin katmanına lav formunda eriterek inebilir ve buradan sulara karışabilir. O suyun dünyanın hangi yer altı suyuna karışacağı ve onu hangi insanların kullanacağını bilemeyiz” açıklamasında bulundu.
‘YER ALTI SULARINA KARIŞIRSA BUNUN FARKINA VARAMAYIZ’
Ukraynalıların elinde kaldığı sürece Çernobil’de ‘açık kapı’ siyasetinin uygulandığını söyleyen Prof. Dr. Meriç, ”Biz dahil dünyadan birfazlaca ülkeden bilim insanları Çernobil’e gidip incelemelerde bulunuyordu. Şu an Ruslar bunu devam ettirecekler mi? Zira onlar ekseriyetle kapalılığı daha epeyce seviyor. Burada bir sorun ortaya çıkarsa ve biz farkına varamazsak sorun olur, bizim endişemiz bu. Buradaki lahitin çökme riskine karşılık üstüne bir lahit daha yapılması planlanıyordu. Rusların denetiminde bu ikinci lahite öteki ülke insanları sıcak bakacaklar mı yahut Rusya buna müsaade verecek mi?” dedi.
NÜKLEER SIZINTIDA İKİ İHTİMAL
Prof. Dr. Meriç, Çernobil Nükleer Santrali’nde bir sorun oluşması halinde etraf ülkelerin nasıl etkileneceğine dair, “Lahit çöker, ışınım dışarıya sızar ve bulutlarla ülkelere dağılırsa bunun çabucak farkına varırız. Zira tüm ülkelerde etraflarında dedektörlerimiz var ve çabucak harekete geçebilir. Şayet füzyona devam edip toprağı eritip yer altı sularına karışırsa bunun farkına varamayız. Bunun verebileceği ziyanları da önce ön görmemiz fazlaca sıkıntı” diye konuştu.
‘RUSYA NÜKLEER SİLAH KULLANABİLİR’
ABD’nin Hiroşima’ya attığı atom bombasını hatırlatan Meriç, “600 metre üstten patlattı ve burada birinci etapta yaşayan 300 binlik nüfusun 70 bini o anda öldü ve öbür 70 bini de gelişen vakit içerisinde öldü. Bu kayıp 200 bine kadar çıktı. Dışarıdan yardıma giden beşerler da lösemiden öldü. O sırada ışınımun ne olduğu bilinmiyordu. Şu anda çok düzgün biliniyor. ötürüsıyla Rusya şayet Ukrayna ile baş edemeyeceğini anlarsa savaş kazanabilmek için küçük çaplı nükleer silahlar kullanılabilir” açıklamasında bulundu.
1986 yılında Çernobil faciasında işlerin büsbütün denetimden çıktığını belirten Prof. Dr. Meriç, “Tepkinin olduğu iki bin tonluk kap havaya uçtu. Tüm nükleer reaktör kaynaklar ortaya çıktı. Pekala ne olacak? Denetim de edemiyoruz. Burada daima güç üretiliyor. Bunu söndürebilmek için üzerine bor, kil ne buldularsa helikopterle attılar ve burayı söndürmeye, füzyonu durdurmaya çalıştılar. Durdurabildiler mi? Şu anda her hangi bir tepki görünmüyor lakin bu ileride de olmayacak manası taşımıyor. Zira toprağın ortasında de nötronlar var. Bu nötronlar şayet buradaki yakıt sönmemişse, zira buradaki yakıtın daha nükleer dördüncü ünite açılmamıştı, yüzde 90’ının ham olarak orada hala durduğu düşünülüyor. Şayet bu yakıt yine harekete geçerse ve biz farkına varmazsak sorun oluşur. Yerin katmanına lav formunda eriterek inebilir ve buradan sulara karışabilir. O suyun dünyanın hangi yer altı suyuna karışacağı ve onu hangi insanların kullanacağını bilemeyiz” açıklamasında bulundu.
‘YER ALTI SULARINA KARIŞIRSA BUNUN FARKINA VARAMAYIZ’
Ukraynalıların elinde kaldığı sürece Çernobil’de ‘açık kapı’ siyasetinin uygulandığını söyleyen Prof. Dr. Meriç, ”Biz dahil dünyadan birfazlaca ülkeden bilim insanları Çernobil’e gidip incelemelerde bulunuyordu. Şu an Ruslar bunu devam ettirecekler mi? Zira onlar ekseriyetle kapalılığı daha epeyce seviyor. Burada bir sorun ortaya çıkarsa ve biz farkına varamazsak sorun olur, bizim endişemiz bu. Buradaki lahitin çökme riskine karşılık üstüne bir lahit daha yapılması planlanıyordu. Rusların denetiminde bu ikinci lahite öteki ülke insanları sıcak bakacaklar mı yahut Rusya buna müsaade verecek mi?” dedi.
NÜKLEER SIZINTIDA İKİ İHTİMAL
Prof. Dr. Meriç, Çernobil Nükleer Santrali’nde bir sorun oluşması halinde etraf ülkelerin nasıl etkileneceğine dair, “Lahit çöker, ışınım dışarıya sızar ve bulutlarla ülkelere dağılırsa bunun çabucak farkına varırız. Zira tüm ülkelerde etraflarında dedektörlerimiz var ve çabucak harekete geçebilir. Şayet füzyona devam edip toprağı eritip yer altı sularına karışırsa bunun farkına varamayız. Bunun verebileceği ziyanları da önce ön görmemiz fazlaca sıkıntı” diye konuştu.
‘RUSYA NÜKLEER SİLAH KULLANABİLİR’
ABD’nin Hiroşima’ya attığı atom bombasını hatırlatan Meriç, “600 metre üstten patlattı ve burada birinci etapta yaşayan 300 binlik nüfusun 70 bini o anda öldü ve öbür 70 bini de gelişen vakit içerisinde öldü. Bu kayıp 200 bine kadar çıktı. Dışarıdan yardıma giden beşerler da lösemiden öldü. O sırada ışınımun ne olduğu bilinmiyordu. Şu anda çok düzgün biliniyor. ötürüsıyla Rusya şayet Ukrayna ile baş edemeyeceğini anlarsa savaş kazanabilmek için küçük çaplı nükleer silahlar kullanılabilir” açıklamasında bulundu.