Mezopotamya
New member
Oranienburger Strasse boyunca Hackescher Markt'a doğru yürürseniz, Monbijou Park'tan hemen önce, cephesinde bir kumaş şeridinin “Müze Adası Forumu”nu duyurduğu çift kemerli bir geçide gelirsiniz. Pas rengi kumaş, uçlarında toplar bulunan iki siyah metal çubuk arasına gerilmiştir. Bu düzenleme pek de iyiye işaret değildir.
Ve doğru: Kapıdan geçtiğinizde, en üst düzeyde bir tasarım karmaşası fark edeceksiniz. Sanki Erna Teyze oturma odasını güzelleştirmeye çalışmış ve Möbel Hübner'den bir şey almış gibi görünüyor. Her şey yeni ve yine de dünden kalma.
Bu özellikle üzücü çünkü Hotel Telegraphenamt ile eski postane arasındaki devasa arka bahçe, yakın zamanda bir tür yerel rekreasyon alanı olarak tamamlandı. Biraz estetik uzmanlıkla, güzel bir yer olabilirdi. Bunun yerine: Biedermeier titreşimleri ve aceleyle bir araya getirilmiş ıvır zıvır.
Zeminde farklı tipte parke taşları yığılmış, gözlerinizi titretiyor. Farklı dönemlerden kalma kısmen klinkerli bina cepheleri yeterince rahatsız edici değilmiş gibi, zemin küçük taşların çılgınlığına son rötuşları yapıyor. Gökyüzü olmasaydı, hangi yolun yukarı, hangi yolun aşağı olduğunu bilemezdiniz.
fotoğraf Galerisi
Müze Adası Forumunda Kleinstein OrjisiSabine Rothig
Ernie ve Bert saç modellerine sahip akçaağaçlarSabine Rothig
Ernie ve BertResim
Top direklerinde paslı kahverengi bayrakların bulunduğu çift kemerli geçitSabine Rothig
Meydanın ortasındaki dağınık EM bölgesiSabine Rothig
Bitkiler ayrıca DEHB hastaları için de değil. Benekli gövdeli tüylü huş ağaçlarının yanında Ernie ve Bert saç kesimli akçaağaçlar duruyor. Petunyalar ve bir kutsal sarmaşık kombinasyonundan oluşan ev tarzı saksılar meydanın etrafına dağılmış olarak görülebilir. Ortadaki küçük bir çim parçası Paskalya çimi gibi neon yeşili parlıyor. Bu, gri, bej, tuğla kırmızısı ve pişmiş toprak tonlarındaki neoklasik ve neo-barok cephelerle güzel bir şekilde çelişiyor. Sir David Chipperfield'ın ofisi tarihi binanın restorasyonunda yer aldı; meydanın tasarımından da sorumlu olup olmadığı şüpheli.
Teyze Erna'nın oturma odasında, daha doğrusu Müze Adası'ndaki Forum'da, aydınlatma ve biraz da küstahça dekorasyon olmazsa olmazdır. Bu yüzden tarihi görünümlü fenerler akşamları ışık sağlarken, Bavyera arması ağacı orada yer kiralayan bireysel binaları ve şirketleri gösterir. Armalar, tepede Berlin ayısı tahtta olacak şekilde piramit benzeri bir şekilde yukarı doğru kademeli olarak yerleştirilmiştir. Yapı bir Noel ağacının iskeletine benziyor. Belki de Teyze Erna, Yeni Yıl Arifesinde güney Almanya'ya seyahat etti ve ağacı orada bıraktı?
Müze Adası'ndaki Forum için katı Çirkinlik Ölçer'de “Çok çirkin” yazıyor.banka kodu
Son olarak, park edilmiş bisikletlerin, kiralık scooter'ların ve mopedlerin aşırı sayısına ek olarak, şu anda meydanın ortasında yığılmış sayısız bariyer ve bira tezgahları var. Bild gazetesi, Avrupa Şampiyonası sırasında burada bir futbol izleme alanı işletiyormuş gibi görünüyor, bu da alanın etrafına dizilmiş kırmızı pankartlardan açıkça tanınıyor. Eh, gözyaşları yardımcı olmayacak, sadece küçük Salumeria Italo Disco'ya kaçın. Burası açıkça zamanın ruhunu biraz soluyabileceğiniz tek yer. Orada alkol olmaması üzücü. Tüm bu heyecandan sonra bir limoncello iyi olurdu.
Berlin'de hoş olmayan bir şey mi fark ettiniz? Bize yazın! [email protected]
Ve doğru: Kapıdan geçtiğinizde, en üst düzeyde bir tasarım karmaşası fark edeceksiniz. Sanki Erna Teyze oturma odasını güzelleştirmeye çalışmış ve Möbel Hübner'den bir şey almış gibi görünüyor. Her şey yeni ve yine de dünden kalma.
Bu özellikle üzücü çünkü Hotel Telegraphenamt ile eski postane arasındaki devasa arka bahçe, yakın zamanda bir tür yerel rekreasyon alanı olarak tamamlandı. Biraz estetik uzmanlıkla, güzel bir yer olabilirdi. Bunun yerine: Biedermeier titreşimleri ve aceleyle bir araya getirilmiş ıvır zıvır.
Zeminde farklı tipte parke taşları yığılmış, gözlerinizi titretiyor. Farklı dönemlerden kalma kısmen klinkerli bina cepheleri yeterince rahatsız edici değilmiş gibi, zemin küçük taşların çılgınlığına son rötuşları yapıyor. Gökyüzü olmasaydı, hangi yolun yukarı, hangi yolun aşağı olduğunu bilemezdiniz.
fotoğraf Galerisi
Müze Adası Forumunda Kleinstein OrjisiSabine Rothig
Ernie ve Bert saç modellerine sahip akçaağaçlarSabine Rothig
Ernie ve BertResim
Top direklerinde paslı kahverengi bayrakların bulunduğu çift kemerli geçitSabine Rothig
Meydanın ortasındaki dağınık EM bölgesiSabine Rothig
Bitkiler ayrıca DEHB hastaları için de değil. Benekli gövdeli tüylü huş ağaçlarının yanında Ernie ve Bert saç kesimli akçaağaçlar duruyor. Petunyalar ve bir kutsal sarmaşık kombinasyonundan oluşan ev tarzı saksılar meydanın etrafına dağılmış olarak görülebilir. Ortadaki küçük bir çim parçası Paskalya çimi gibi neon yeşili parlıyor. Bu, gri, bej, tuğla kırmızısı ve pişmiş toprak tonlarındaki neoklasik ve neo-barok cephelerle güzel bir şekilde çelişiyor. Sir David Chipperfield'ın ofisi tarihi binanın restorasyonunda yer aldı; meydanın tasarımından da sorumlu olup olmadığı şüpheli.
Teyze Erna'nın oturma odasında, daha doğrusu Müze Adası'ndaki Forum'da, aydınlatma ve biraz da küstahça dekorasyon olmazsa olmazdır. Bu yüzden tarihi görünümlü fenerler akşamları ışık sağlarken, Bavyera arması ağacı orada yer kiralayan bireysel binaları ve şirketleri gösterir. Armalar, tepede Berlin ayısı tahtta olacak şekilde piramit benzeri bir şekilde yukarı doğru kademeli olarak yerleştirilmiştir. Yapı bir Noel ağacının iskeletine benziyor. Belki de Teyze Erna, Yeni Yıl Arifesinde güney Almanya'ya seyahat etti ve ağacı orada bıraktı?
Müze Adası'ndaki Forum için katı Çirkinlik Ölçer'de “Çok çirkin” yazıyor.banka kodu
Son olarak, park edilmiş bisikletlerin, kiralık scooter'ların ve mopedlerin aşırı sayısına ek olarak, şu anda meydanın ortasında yığılmış sayısız bariyer ve bira tezgahları var. Bild gazetesi, Avrupa Şampiyonası sırasında burada bir futbol izleme alanı işletiyormuş gibi görünüyor, bu da alanın etrafına dizilmiş kırmızı pankartlardan açıkça tanınıyor. Eh, gözyaşları yardımcı olmayacak, sadece küçük Salumeria Italo Disco'ya kaçın. Burası açıkça zamanın ruhunu biraz soluyabileceğiniz tek yer. Orada alkol olmaması üzücü. Tüm bu heyecandan sonra bir limoncello iyi olurdu.
Berlin'de hoş olmayan bir şey mi fark ettiniz? Bize yazın! [email protected]