Mezopotamya
New member
Dünyanın önde gelen araba markalarından Mazda, yeni devirde birfazlaca kıymetli yeniliğe sahne olmaya hazırlanıyor. Teknoloji ve inovasyona yaptığı yatırımlarla mazda, gelecek devirde 10 yeni modelin lansmanını yapmayı planlıyor.
2021 yılına dair değerlendirmelerde bulunan ve markanın yeni devir stratejileriyle ilgili bilgi veren Mazda Satış, Pazarlama ve Satış daha sonrası Yöneticisi Tamer Atsan, 2021’in dalları özelinde unutulmaz senelerdan biri olarak hafızalarda kalacağını söz etti.
Pandemi ile kişisel araba kullanmasının giderek değer kazandığına ve süratli ivmelenme karşısında elektronik eserlere olan talebin arttığına dikkat çeken Atsan, “Bunun kararında ortaya çıkan, hammaddesi silisyum ve su olan çiplerin talebi karşılayamaması, salgın sebebiyle fabrikaların üretime orta vermesi, tüm dalda araba üretimlerini önemli manada aksattı. Sonuç olarak olağan kurallarda, dünya toplamına bakıldığında 90-100 milyon adetli araba üretimi, 2020’de 77 milyona düşerken, 2021 yılında yüzde 10’luk fazlaca önemli bir düşüş daha bekleniyor. Tedarik problemleri Türkiye araba pazarına yansımasaydı, 737 bin 350 adetlik 2021 yılı satış sayısının yüzde 10-12 kadar daha üzerinde 2021 yılını kapatmak mümkün olacaktı. 2021 yılındaki bu tabloya karşılık, 2022 yılındaysa çip krizinin yıl ortasında gündemimizden çıkması, pandeminin tesirlerinin bahar aylarında azalmasıyla otomotiv kesiminin yeniden canlanacağını ve eski hoş günlerine kavuşacağını öngörüyoruz.” diye konuştu.
“Elektrikli arabalara geçişin desteklenmesini umuyoruz”
Mazda’nın elektriklileşme sürecindeki stratejilerine de değinen Atsan, içten yanmalı konvansiyonel motorlardan hala alınacak randımanın olduğunu söylemiş oldu. Bunun en uygun meselai Mazda’nın SKYACTIV teknolojisiyle kanıtladığına işaret eden Atsan, şunları kaydetti: “Bu teknolojiyi birtakım markalar ile paylaştı. Mazda, içten yanmalı motorlardan alınan randımanı artırırken, elektrikli arabalarını de adım adım devreye alıyor ve gelecekteki yerini alıyor. Bugün gelinen noktada elektrikli arabalar konusunda geliştirilecek teknolojilerle bir arada alınacak yol mevcut, çünkü bir batarya dolumu ile ulaşılan azamî ara, arabalarda ortalama 200-500 km içinde değişiyor. Üstelik pilin şarj mühleti en az 45 dakika ve şoförlerin seyir akışını engelleyecek boyutta. Ayrıyeten elektrikli arabaların kullandığı gücün daha makul düzeylere çekilmesi, alınacak vergilerin düşürülmesi ve bu biçimdelikle elektrikli arabalara geçişin Avrupa’da olduğu üzere, ülkemizde de devlet kanadında desteklenmesini umuyoruz. Sonuç itibariyle bu dönüşümün 10 yıl içerisinde hızlanarak gerçekleşmesini bekliyoruz.”
“Dört model ile bayilerimizi ayakta tuttuk”
Mazda’nın dört modeli ile bayilerini ayakta tutmayı başardığını kaydeden Atsan, iki yıldır markanın gündeminde olan e-call (Acil Davet Sitemi) konusunda Avrupalı ve Japon meslektaşları ile değerli etaplar kaydettiklerini vurguladı.
Buradaki sorunun Türkiye’de yönetmeliklerin, bu sistem ortasında SIM kartının Türk operatörlerden birine ilişkin olmasını koşul koşması olduğunu belirten Atsan, “Mazda’nın tüm arabaları, Avrupa’nın tüm ülkelerinde tek bir SIM ile roaming yoluyla acil davete ulaşabilirken, Türkiye için Türk SIM kartıyla başka bir acil davet modülü oluşturmak, tüm testlerini yapmak vakit alıyor.” dedi.
Mazda’nın kendine has çizgileriyle ve geliştirdiği özel teknolojiyle önümüzdeki devirde 10 yeni arabanın lansmanını yapmaya hazırlandığını da bildiren Atsan, “Bizim de gayemiz öncelikli olarak e-call konusunu çözmek ve bayilerimizin teşhir salonlarında hâlihazırda Avrupa’da mevcut olan ve iki yıldır ithalatını e-call sebebiyle yapamadığımız en az dört modeli getirmek, tıpkı vakitte tüm yeni lanse edilecek modellerden vergi açısından uygun olanlarını müşteriler ile buluşturmak.” formunda konuştu.
2021 yılına dair değerlendirmelerde bulunan ve markanın yeni devir stratejileriyle ilgili bilgi veren Mazda Satış, Pazarlama ve Satış daha sonrası Yöneticisi Tamer Atsan, 2021’in dalları özelinde unutulmaz senelerdan biri olarak hafızalarda kalacağını söz etti.
Pandemi ile kişisel araba kullanmasının giderek değer kazandığına ve süratli ivmelenme karşısında elektronik eserlere olan talebin arttığına dikkat çeken Atsan, “Bunun kararında ortaya çıkan, hammaddesi silisyum ve su olan çiplerin talebi karşılayamaması, salgın sebebiyle fabrikaların üretime orta vermesi, tüm dalda araba üretimlerini önemli manada aksattı. Sonuç olarak olağan kurallarda, dünya toplamına bakıldığında 90-100 milyon adetli araba üretimi, 2020’de 77 milyona düşerken, 2021 yılında yüzde 10’luk fazlaca önemli bir düşüş daha bekleniyor. Tedarik problemleri Türkiye araba pazarına yansımasaydı, 737 bin 350 adetlik 2021 yılı satış sayısının yüzde 10-12 kadar daha üzerinde 2021 yılını kapatmak mümkün olacaktı. 2021 yılındaki bu tabloya karşılık, 2022 yılındaysa çip krizinin yıl ortasında gündemimizden çıkması, pandeminin tesirlerinin bahar aylarında azalmasıyla otomotiv kesiminin yeniden canlanacağını ve eski hoş günlerine kavuşacağını öngörüyoruz.” diye konuştu.
“Elektrikli arabalara geçişin desteklenmesini umuyoruz”
Mazda’nın elektriklileşme sürecindeki stratejilerine de değinen Atsan, içten yanmalı konvansiyonel motorlardan hala alınacak randımanın olduğunu söylemiş oldu. Bunun en uygun meselai Mazda’nın SKYACTIV teknolojisiyle kanıtladığına işaret eden Atsan, şunları kaydetti: “Bu teknolojiyi birtakım markalar ile paylaştı. Mazda, içten yanmalı motorlardan alınan randımanı artırırken, elektrikli arabalarını de adım adım devreye alıyor ve gelecekteki yerini alıyor. Bugün gelinen noktada elektrikli arabalar konusunda geliştirilecek teknolojilerle bir arada alınacak yol mevcut, çünkü bir batarya dolumu ile ulaşılan azamî ara, arabalarda ortalama 200-500 km içinde değişiyor. Üstelik pilin şarj mühleti en az 45 dakika ve şoförlerin seyir akışını engelleyecek boyutta. Ayrıyeten elektrikli arabaların kullandığı gücün daha makul düzeylere çekilmesi, alınacak vergilerin düşürülmesi ve bu biçimdelikle elektrikli arabalara geçişin Avrupa’da olduğu üzere, ülkemizde de devlet kanadında desteklenmesini umuyoruz. Sonuç itibariyle bu dönüşümün 10 yıl içerisinde hızlanarak gerçekleşmesini bekliyoruz.”
“Dört model ile bayilerimizi ayakta tuttuk”
Mazda’nın dört modeli ile bayilerini ayakta tutmayı başardığını kaydeden Atsan, iki yıldır markanın gündeminde olan e-call (Acil Davet Sitemi) konusunda Avrupalı ve Japon meslektaşları ile değerli etaplar kaydettiklerini vurguladı.
Buradaki sorunun Türkiye’de yönetmeliklerin, bu sistem ortasında SIM kartının Türk operatörlerden birine ilişkin olmasını koşul koşması olduğunu belirten Atsan, “Mazda’nın tüm arabaları, Avrupa’nın tüm ülkelerinde tek bir SIM ile roaming yoluyla acil davete ulaşabilirken, Türkiye için Türk SIM kartıyla başka bir acil davet modülü oluşturmak, tüm testlerini yapmak vakit alıyor.” dedi.
Mazda’nın kendine has çizgileriyle ve geliştirdiği özel teknolojiyle önümüzdeki devirde 10 yeni arabanın lansmanını yapmaya hazırlandığını da bildiren Atsan, “Bizim de gayemiz öncelikli olarak e-call konusunu çözmek ve bayilerimizin teşhir salonlarında hâlihazırda Avrupa’da mevcut olan ve iki yıldır ithalatını e-call sebebiyle yapamadığımız en az dört modeli getirmek, tıpkı vakitte tüm yeni lanse edilecek modellerden vergi açısından uygun olanlarını müşteriler ile buluşturmak.” formunda konuştu.