Mezopotamya
New member
Üniversite tahsili sırasında Kredi Yurtlar Kurumu’ndan (KYK) kredi alarak eğitimini tamamlayan milyonlarca öğrenci borçlarını ödeyemedikleri için mağdur.
2022 yılında kredi-burs ölçüsü, lisans öğrencilerinde 850 liraya, yüksek lisans öğrencilerinde 1700 liraya, doktora öğrencilerinde 2 bin 550 liraya çıkarıldı.
Eğitim müddetince bu krediden yararlanan milyonlarca öğrenci için daha sonrasında bu ölçüleri ödemek çok güç.
Bunun birinci sebebi ülkedeki işsizlik, bir öteki sebebi ise ödenemeyen kredilerde işletilen faiz oranları yani gecikme artırımları.
”5.5 milyon KYK borçlusu var ve bunun yaklaşık 600 bini icralık”KYK Borçluları Hareketi’nden Merve Bektaş’a göre 5.5 milyon KYK borçlusu var ve bunun yaklaşık 600 bini icralık.
2021 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafınca 5,5 milyar liralık toplam borç fiyatı belirtildiğını ama bu fiyatın da gerçek olmadığını söylüyor Bektaş.
KYK borcunu ödeyemeyenler içinde KYK Borçluları Hareketi sözcüsü Merve Bektaş da var. 2021 yılında Trakya Üniversitesi Arkeoloji kısmından mezun olan olan Bektaş’ın halihazırda borcu 27 bin civarında. Temmuz ayında borcunun birinci ödemesine başlaması gerekiyor ancak işsiz.
‘’Ailemin beni okutacak maddi bir imkanı yoktu. Edirne’de okudum ben ve ailemin bana para yollayacak durumu yoktu. Ben KYK kredisi almasam okuyamazdım. Gerçi bu krediyi alınca da geçiniyor sayılmazsınız. 350 lira ile başladım ve daima çalıştım. Hem kendi masraflarım tıpkı vakitte konutun muhtaçlıklarını karşıladım. Bu borcun ertelenmesi ya da yapılandırılması bir tahlil değil. Zira biz aslına bakarsan bu borcu ödeyemiyoruz. Bir iş bulsam bile aldığım maaşla hem kendi ömrümü idame ettirecek birebir vakitte bu borcu ödemek imkansız. Çok yüksek paralara çalışıyor olmam lazım ki bu da hayal dünyası. Şuan ülkede herkes işsiz, mühendis de avukat da…’’
27 bin liralık KYK borcuyla mezun olmanın kendisinde ruhsal bir yük oluşturduğunu anlatan Bektaş, süreç yaklaştıkça daha da paniklediğini söz ediyor.
‘’Kötü hissediyorum. Ben bu parayı ödeyemem zira işsizim. İş bulsam bile bu para ödenebilir bir ölçü değil. Devam eden fakirlik ve bu pahalılık aslına bakarsan yük. Ortamızda bu borcu bankadan kredi çekerek ödeyenler de var. Eğitim parasız diye bir söylenti var. Pekala ben niye 27 bin liralık bir borçla mezun oldum ? niye sırtımda bu biçimde bir külfet var ? niye ödeyemediğimde konutuma haciz geliyor ? Bizden daha varlıklı insanların vergi ve kredi borçlarını silen devlet, bizim de borcumuzu silsin. Yapılandırma ve erteleme artık masal. Madem zenginlerin borçları silinebiliyor, bu biçimde yoksulların de borçları silinecek.’’
”Ben okuyabilmek için devlete borçlanıyorum…”Aynı yükü taşıyanlardan biri de Ebru Sert. Lisans eğitimi için aldığı kredinin geri ödemesi faizsiz 29 bin, yüksek lisans için aldığı kredinin geri ödemesi ise 39 bin civarında.
‘’Benden mevcut enflasyonu devreye katarak bu borcu alacaklar. Yani ben iki üç sene daha sonra 80 bin civarında KYK borcu ödeyeceğim. Ben bu parayla iş kurabilecekken, bunu borç olarak ödüyorum. Lisansta bu kadar paraya imza atmadım ancak enflasyon düzenlemesi ile paralar bu ölçüye çıkıyor. Yüksek lisansta da bu ölçüsü mecburen alıyorum, ailem yardım edemez ve ben de yüksek lisans okurken çalışamam. Evvelce üniversiteden mezun olmak demek düzgün işlerde çalışmak demekti. Lakin günümüzde bu mümkün değil, bırakın iş bulmayı bir de işsiz kalıyoruz. Hatta ben okula gidebilmek için devlete borçlanıyorum. Ve gençler topyekün borçlanmaya ve buhrana itiliyor. Ve bundan çıkılması imkansız görünüyor.’’
Bu borçları ödeyebilmek için bir fazlaca kişinin mesleği ile alakasız kısımlarda çalışmak durumunda kaldığını tabir ediyor Ebru Sert.
‘’Bu ülkede gençler bizi geleceğimiz kelamı fazlaca meşhurdur. Bunun gerçekliğine baktığımızda gençler yalnızca iş gücü olarak görülüyor. Erdoğan’ın her üniversiteli iş bulacak demesi de bunun bir ispatı. 81 vilayette üniversite açmak uygun ancak bunların nitelik kaybı ya da istihdamın olması sayısal bilgiden öteye geçemiyor. O niçinle diplomalarımızın bir manası yok. Kısmımızla alakası olmayan işlerde çalışıyoruz.’’
KYK borçlarının aylık ödemelerinin 700 TL’ye denk geldiğini belirten bir öteki KYK borçlusu Ertuğrul Sevim ise; ‘’Bundan bir kaç yıl evvel bu para pek epeyce semtte kira parasıydı. Yani aslında bir kira meskene versen bir kira da devlete veriyorsun’’ diyor.
KYK borçlusu Ertuğrul Sevim bu borcu ödemeyecek daha doğrusu ödeyemeyecek.
‘’Milyonlarca KYK borçlusu üzere ben de düşünüyorum bu parayı nasıl ödeyeceğimi. Ben bu parayla okumak zorundaydım. Lakin artık bakınca hayata 20 bin eksiden başlıyorum. Bu parayı ödediğimde aldığım maaş benim olmuş olacak. Yani KYK borcunu kapatana kadar kazandığım para benim olmayacak.’’
Devletin geleceğini ve gençlerini düşünmesinin yolunun eğitimin fiyatsız olmasından geçtiğini söz eden Sevim, toplumsal devlet anlayışının bu biçimde sağlanacağı niyetinde.
2022 yılında kredi-burs ölçüsü, lisans öğrencilerinde 850 liraya, yüksek lisans öğrencilerinde 1700 liraya, doktora öğrencilerinde 2 bin 550 liraya çıkarıldı.
Eğitim müddetince bu krediden yararlanan milyonlarca öğrenci için daha sonrasında bu ölçüleri ödemek çok güç.
Bunun birinci sebebi ülkedeki işsizlik, bir öteki sebebi ise ödenemeyen kredilerde işletilen faiz oranları yani gecikme artırımları.
”5.5 milyon KYK borçlusu var ve bunun yaklaşık 600 bini icralık”KYK Borçluları Hareketi’nden Merve Bektaş’a göre 5.5 milyon KYK borçlusu var ve bunun yaklaşık 600 bini icralık.
2021 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafınca 5,5 milyar liralık toplam borç fiyatı belirtildiğını ama bu fiyatın da gerçek olmadığını söylüyor Bektaş.
KYK borcunu ödeyemeyenler içinde KYK Borçluları Hareketi sözcüsü Merve Bektaş da var. 2021 yılında Trakya Üniversitesi Arkeoloji kısmından mezun olan olan Bektaş’ın halihazırda borcu 27 bin civarında. Temmuz ayında borcunun birinci ödemesine başlaması gerekiyor ancak işsiz.
‘’Ailemin beni okutacak maddi bir imkanı yoktu. Edirne’de okudum ben ve ailemin bana para yollayacak durumu yoktu. Ben KYK kredisi almasam okuyamazdım. Gerçi bu krediyi alınca da geçiniyor sayılmazsınız. 350 lira ile başladım ve daima çalıştım. Hem kendi masraflarım tıpkı vakitte konutun muhtaçlıklarını karşıladım. Bu borcun ertelenmesi ya da yapılandırılması bir tahlil değil. Zira biz aslına bakarsan bu borcu ödeyemiyoruz. Bir iş bulsam bile aldığım maaşla hem kendi ömrümü idame ettirecek birebir vakitte bu borcu ödemek imkansız. Çok yüksek paralara çalışıyor olmam lazım ki bu da hayal dünyası. Şuan ülkede herkes işsiz, mühendis de avukat da…’’
27 bin liralık KYK borcuyla mezun olmanın kendisinde ruhsal bir yük oluşturduğunu anlatan Bektaş, süreç yaklaştıkça daha da paniklediğini söz ediyor.
‘’Kötü hissediyorum. Ben bu parayı ödeyemem zira işsizim. İş bulsam bile bu para ödenebilir bir ölçü değil. Devam eden fakirlik ve bu pahalılık aslına bakarsan yük. Ortamızda bu borcu bankadan kredi çekerek ödeyenler de var. Eğitim parasız diye bir söylenti var. Pekala ben niye 27 bin liralık bir borçla mezun oldum ? niye sırtımda bu biçimde bir külfet var ? niye ödeyemediğimde konutuma haciz geliyor ? Bizden daha varlıklı insanların vergi ve kredi borçlarını silen devlet, bizim de borcumuzu silsin. Yapılandırma ve erteleme artık masal. Madem zenginlerin borçları silinebiliyor, bu biçimde yoksulların de borçları silinecek.’’
”Ben okuyabilmek için devlete borçlanıyorum…”Aynı yükü taşıyanlardan biri de Ebru Sert. Lisans eğitimi için aldığı kredinin geri ödemesi faizsiz 29 bin, yüksek lisans için aldığı kredinin geri ödemesi ise 39 bin civarında.
‘’Benden mevcut enflasyonu devreye katarak bu borcu alacaklar. Yani ben iki üç sene daha sonra 80 bin civarında KYK borcu ödeyeceğim. Ben bu parayla iş kurabilecekken, bunu borç olarak ödüyorum. Lisansta bu kadar paraya imza atmadım ancak enflasyon düzenlemesi ile paralar bu ölçüye çıkıyor. Yüksek lisansta da bu ölçüsü mecburen alıyorum, ailem yardım edemez ve ben de yüksek lisans okurken çalışamam. Evvelce üniversiteden mezun olmak demek düzgün işlerde çalışmak demekti. Lakin günümüzde bu mümkün değil, bırakın iş bulmayı bir de işsiz kalıyoruz. Hatta ben okula gidebilmek için devlete borçlanıyorum. Ve gençler topyekün borçlanmaya ve buhrana itiliyor. Ve bundan çıkılması imkansız görünüyor.’’
Bu borçları ödeyebilmek için bir fazlaca kişinin mesleği ile alakasız kısımlarda çalışmak durumunda kaldığını tabir ediyor Ebru Sert.
‘’Bu ülkede gençler bizi geleceğimiz kelamı fazlaca meşhurdur. Bunun gerçekliğine baktığımızda gençler yalnızca iş gücü olarak görülüyor. Erdoğan’ın her üniversiteli iş bulacak demesi de bunun bir ispatı. 81 vilayette üniversite açmak uygun ancak bunların nitelik kaybı ya da istihdamın olması sayısal bilgiden öteye geçemiyor. O niçinle diplomalarımızın bir manası yok. Kısmımızla alakası olmayan işlerde çalışıyoruz.’’
KYK borçlarının aylık ödemelerinin 700 TL’ye denk geldiğini belirten bir öteki KYK borçlusu Ertuğrul Sevim ise; ‘’Bundan bir kaç yıl evvel bu para pek epeyce semtte kira parasıydı. Yani aslında bir kira meskene versen bir kira da devlete veriyorsun’’ diyor.
KYK borçlusu Ertuğrul Sevim bu borcu ödemeyecek daha doğrusu ödeyemeyecek.
‘’Milyonlarca KYK borçlusu üzere ben de düşünüyorum bu parayı nasıl ödeyeceğimi. Ben bu parayla okumak zorundaydım. Lakin artık bakınca hayata 20 bin eksiden başlıyorum. Bu parayı ödediğimde aldığım maaş benim olmuş olacak. Yani KYK borcunu kapatana kadar kazandığım para benim olmayacak.’’
Devletin geleceğini ve gençlerini düşünmesinin yolunun eğitimin fiyatsız olmasından geçtiğini söz eden Sevim, toplumsal devlet anlayışının bu biçimde sağlanacağı niyetinde.