Muhabir
New member
Reuters
İngiltere’de Salı günü Avam Kamarası’nda hükümetin yeni Covid tedbirleri konusunda yapılan oylama öncesi, Başbakan Boris Johnson’a yakın bir bakan yardımcısı, iktidardaki Muhafazakar Parti‘deki isyancı kümenin eridiğini söylemişti.
Başbakan Johnson oylamaya yalnızca bir saat kala partisinin milletvekillerinin takviyesini kazanabilmek için son bir gayret göstererek parti kümesine hitaben dramatik bir konuşma yaptı ve Omicron varyantının yayılışı karşısında “harekete geçmekten diğer hiçbir bahtları olmadığını” söylemiş oldu.
Johnson konuşmasında gelecekte diğer kısıtlamalar konması gerekirse kesinlikle kendilerine danışılacağına yemin etti. Omicron’un kendisindilk evvelki varyantlardan daha az öldürücü olduğundan kimsenin emin olamayacağını, o niçinle derhal harekete geçmek gerektiğini kaydetti.
Johnson dün bütün günü partisi ortasında tedbirlere karşı oy kullanma ihtimali olan milletvekillerini tek tek arayarak ve onları alınan tedbirlerin, bilhassa de en çok itirazla karşılaşan Covid pasaportu uygulamasının gerekliliğine ikna etmeye çalışarak geçirdi.
Hükümetin önde gelen bakanları bu gayretin işe yaradığını düşünüyor üzereydi. Şahsen Başbakan gazetecilere, parti kümesini ikna etmek için elinden gelen her şeyi yaptığını söylemiş oldu.
Lakin bütün bunların kâfi olmadığı hatta nitekim epeyce uzak olduğu akşam saatlerindeki oylamada anlaşıldı.
JOHNSON’A KARŞI EN BÜYÜK İSYAN
Sonuçta Salı akşamı Covid tedbirleri içinde en epey reaksiyon toplayan Covid sertifikası uygulaması için yapılan başka oylamada kullanılan karşı oylar her insanın beklentilerini aştı.
Muhafazakar Parti’den 99 milletvekili Covid sertifikası uygulamasına karşı oy kullanırken, hayli sayıda milletvekilinin de çekimser kalarak hükümete dayanak vermekten kaçınması dikkat çekti.
Karşı oylar içinde diğer partilerden de milletvekilleri vardı lakin iktidardaki Muhafazakar Parti’nin milletvekilleri daha evvel Boris Johnson hükümetinin getirdiği hiç bir teklife bu oranda karşı çıkmamıştı.
Yaşananların ciddiyetini artıran bir faktör de, karşı oyların Başbakan Johnson’ın ağır eforlarına rağmen azalmaması bilakis beklentilerin üzerinde çıkması.
Oylamanın Muhafazakar Parti’nin epeyce farklı kanatlarını hükümete karşı çıkmakta birleştirmesi de Başbakanlık’ta büyük korku yarattı.
Karşı oy kullananlar içinde başından bu yana Covid tedbirlerinin sıkılaştırılmasına ait bütün tekliflere karşı çıkan Covid’den Çıkış Kümesi üyelerinin olması aslına bakarsanız bekleniyordu. Ancak dünkü oylamada bunlara siyaseten partinin daha merkezci bilinen milletvekilleri de katıldı.
Bunlardan biri eski bakanlardan Damian Green’di. Greeen BBC’ye, Covid sertifikalarının işe yaramayan, yalnızca bir şey yapmış olmak için yapılan bir şey olduğunu söylemiş oldu.
Muhafazakar Parti ortasındaki İskoçya kökenli milletvekilleri de Covid sertifikalarına karşı çıkıyor. Dünkü teklif Birleşik Krallık ortasında yalnızca İngiltere’de uygulanacağı için oylamaya katılmadılar lakin itirazlarını açıkça lisana getirdiler.
BORİS JOHNSON’UN OTORİTESİ ZAYIFLADI MI?
Sonuçta oylamada milletvekillerinin çoğunluğu Covid sertifikası uygulamasını onayladı. aşikâr yerlere girerken aşı ya da negatif test kararı istenmesi kuralı İngiltere’de süratle uygulanmaya başlanacak.
Ancak Parlamento’da 80 sandalyelik büyük bir çoğunluğa sahip olan Başbakan Boris Johnson, planlarını onaylatmak için muhalefetten 20’den çok milletvekilinin takviyesine muhtaçlık duydu.
Yani teklif aslında ana muhalefetteki Emekçi Partisi’nin dayanağıyla geçmiş oldu.
Bu da iki kıymetli soruyu gündeme getiriyor.
Bunlardan birincisi, Boris Johnson’un otoritesinin, yani liderlik gücünün zayıflayıp zayıflamadığı.
Başbakanlık kuşkusuz geçtiğimiz iki haftadır çabucak her gün yeni dokümanlarla ortaya atılan, geçen yıl fazlaca sıkı uygulamaların yürürlüğe girdiği Noel devrinde, hükümet mensuplarının kendi kurallarını açıkça ihlal ettikleri yolundaki savlarla epey yıprandı.
Ama geçmişte Boris Johnson bu cins durumlarda milletvekillerini bir daha kendisini desteklemeye ikna etmeyi başarmıştı. Bu defa bunu başaramadı.
EPAAşı aykırıları Covid sertifikası uygulamasının salgına karşı hem tesirli olmadığını tıpkı vakitte hak ihlali olduğunu söylüyor
HÜKÜMETE KENDİ PARTİSİNDEN İKAZ MI?
İkinci değerli soru ise şu: Boris Johnson yeni tedbirler gerektiğinde emsal bir durumda kalıp daha da zayıf görünmemek için tereddütlü mü davranacak?
Bunun yanıtı fazlaca net değil zira Covid sertifikası uygulamasına karşı çıkan milletvekilleri öteki kimi tedbirleri desteklediler ve gelecekte de pek fazlaca adımı destekleyebilirler.
Ancak uzun müddettir Covid siyasetlerine itiraz eden Muhafazakar Parti’nin bir milletvekili dünkü oylamayı “hükümete uyarı” diye tanımladı ve isyanın, önümüzdeki haftalarda daha sıkı tedbirler uygulamaya yeltendiği takdirde hükümetin başına neler gelebileceğini gösterdiğini söylemiş oldu.
Boris Johnson, iki yıl evvel yapılan genel seçimlerde Muhafazakar Parti’ye, Margaret Thatcher’dan bu yana İngiltere Parlamentosu’ndaki en büyük çoğunluğunu kazandırmıştı.
Parlamento’da aylar süren Brexit çekişmelerinden daha sonra yapılan seçimlerin Muhafazakar Parti’yi uzun bir süre büyük bölünmelerden koruyacağı düşünülmüştü.
Salı akşamı yapılan oylama bunun bu biçimde olmadığını gösterdi.
İngiltere’de Salı günü Avam Kamarası’nda hükümetin yeni Covid tedbirleri konusunda yapılan oylama öncesi, Başbakan Boris Johnson’a yakın bir bakan yardımcısı, iktidardaki Muhafazakar Parti‘deki isyancı kümenin eridiğini söylemişti.
Başbakan Johnson oylamaya yalnızca bir saat kala partisinin milletvekillerinin takviyesini kazanabilmek için son bir gayret göstererek parti kümesine hitaben dramatik bir konuşma yaptı ve Omicron varyantının yayılışı karşısında “harekete geçmekten diğer hiçbir bahtları olmadığını” söylemiş oldu.
Johnson konuşmasında gelecekte diğer kısıtlamalar konması gerekirse kesinlikle kendilerine danışılacağına yemin etti. Omicron’un kendisindilk evvelki varyantlardan daha az öldürücü olduğundan kimsenin emin olamayacağını, o niçinle derhal harekete geçmek gerektiğini kaydetti.
Johnson dün bütün günü partisi ortasında tedbirlere karşı oy kullanma ihtimali olan milletvekillerini tek tek arayarak ve onları alınan tedbirlerin, bilhassa de en çok itirazla karşılaşan Covid pasaportu uygulamasının gerekliliğine ikna etmeye çalışarak geçirdi.
Hükümetin önde gelen bakanları bu gayretin işe yaradığını düşünüyor üzereydi. Şahsen Başbakan gazetecilere, parti kümesini ikna etmek için elinden gelen her şeyi yaptığını söylemiş oldu.
Lakin bütün bunların kâfi olmadığı hatta nitekim epeyce uzak olduğu akşam saatlerindeki oylamada anlaşıldı.
JOHNSON’A KARŞI EN BÜYÜK İSYAN
Sonuçta Salı akşamı Covid tedbirleri içinde en epey reaksiyon toplayan Covid sertifikası uygulaması için yapılan başka oylamada kullanılan karşı oylar her insanın beklentilerini aştı.
Muhafazakar Parti’den 99 milletvekili Covid sertifikası uygulamasına karşı oy kullanırken, hayli sayıda milletvekilinin de çekimser kalarak hükümete dayanak vermekten kaçınması dikkat çekti.
Karşı oylar içinde diğer partilerden de milletvekilleri vardı lakin iktidardaki Muhafazakar Parti’nin milletvekilleri daha evvel Boris Johnson hükümetinin getirdiği hiç bir teklife bu oranda karşı çıkmamıştı.
Yaşananların ciddiyetini artıran bir faktör de, karşı oyların Başbakan Johnson’ın ağır eforlarına rağmen azalmaması bilakis beklentilerin üzerinde çıkması.
Oylamanın Muhafazakar Parti’nin epeyce farklı kanatlarını hükümete karşı çıkmakta birleştirmesi de Başbakanlık’ta büyük korku yarattı.
Karşı oy kullananlar içinde başından bu yana Covid tedbirlerinin sıkılaştırılmasına ait bütün tekliflere karşı çıkan Covid’den Çıkış Kümesi üyelerinin olması aslına bakarsanız bekleniyordu. Ancak dünkü oylamada bunlara siyaseten partinin daha merkezci bilinen milletvekilleri de katıldı.
Bunlardan biri eski bakanlardan Damian Green’di. Greeen BBC’ye, Covid sertifikalarının işe yaramayan, yalnızca bir şey yapmış olmak için yapılan bir şey olduğunu söylemiş oldu.
Muhafazakar Parti ortasındaki İskoçya kökenli milletvekilleri de Covid sertifikalarına karşı çıkıyor. Dünkü teklif Birleşik Krallık ortasında yalnızca İngiltere’de uygulanacağı için oylamaya katılmadılar lakin itirazlarını açıkça lisana getirdiler.
BORİS JOHNSON’UN OTORİTESİ ZAYIFLADI MI?
Sonuçta oylamada milletvekillerinin çoğunluğu Covid sertifikası uygulamasını onayladı. aşikâr yerlere girerken aşı ya da negatif test kararı istenmesi kuralı İngiltere’de süratle uygulanmaya başlanacak.
Ancak Parlamento’da 80 sandalyelik büyük bir çoğunluğa sahip olan Başbakan Boris Johnson, planlarını onaylatmak için muhalefetten 20’den çok milletvekilinin takviyesine muhtaçlık duydu.
Yani teklif aslında ana muhalefetteki Emekçi Partisi’nin dayanağıyla geçmiş oldu.
Bu da iki kıymetli soruyu gündeme getiriyor.
Bunlardan birincisi, Boris Johnson’un otoritesinin, yani liderlik gücünün zayıflayıp zayıflamadığı.
Başbakanlık kuşkusuz geçtiğimiz iki haftadır çabucak her gün yeni dokümanlarla ortaya atılan, geçen yıl fazlaca sıkı uygulamaların yürürlüğe girdiği Noel devrinde, hükümet mensuplarının kendi kurallarını açıkça ihlal ettikleri yolundaki savlarla epey yıprandı.
Ama geçmişte Boris Johnson bu cins durumlarda milletvekillerini bir daha kendisini desteklemeye ikna etmeyi başarmıştı. Bu defa bunu başaramadı.
EPAAşı aykırıları Covid sertifikası uygulamasının salgına karşı hem tesirli olmadığını tıpkı vakitte hak ihlali olduğunu söylüyor
HÜKÜMETE KENDİ PARTİSİNDEN İKAZ MI?
İkinci değerli soru ise şu: Boris Johnson yeni tedbirler gerektiğinde emsal bir durumda kalıp daha da zayıf görünmemek için tereddütlü mü davranacak?
Bunun yanıtı fazlaca net değil zira Covid sertifikası uygulamasına karşı çıkan milletvekilleri öteki kimi tedbirleri desteklediler ve gelecekte de pek fazlaca adımı destekleyebilirler.
Ancak uzun müddettir Covid siyasetlerine itiraz eden Muhafazakar Parti’nin bir milletvekili dünkü oylamayı “hükümete uyarı” diye tanımladı ve isyanın, önümüzdeki haftalarda daha sıkı tedbirler uygulamaya yeltendiği takdirde hükümetin başına neler gelebileceğini gösterdiğini söylemiş oldu.
Boris Johnson, iki yıl evvel yapılan genel seçimlerde Muhafazakar Parti’ye, Margaret Thatcher’dan bu yana İngiltere Parlamentosu’ndaki en büyük çoğunluğunu kazandırmıştı.
Parlamento’da aylar süren Brexit çekişmelerinden daha sonra yapılan seçimlerin Muhafazakar Parti’yi uzun bir süre büyük bölünmelerden koruyacağı düşünülmüştü.
Salı akşamı yapılan oylama bunun bu biçimde olmadığını gösterdi.