Muhabir
New member
Hava kirliliği, global seviyede her geçen gün artarak insan hayatını olumsuz etkilemeye devam ederken Harvard Üniversitesi’nin yayımladığı bir araştırma mevzuyu bir öteki noktaya taşıdı.
Newsweek’in haberine göre, araştırmada, arabalarda kullanılan karbon emisyonu oranlarının insan ömrünü direkt etkileyebildiği kaydedildi.
BİNLERCE İNSANIN HAYATI KURTARILABİLİRDİ
Onlarca yıl sürdüğü belirtilen araştırmanın karbon emisyonlarının halk sıhhati üstündeki etkisinin incelendiği ve şayet arabalar 2008 yılındaki emisyonlarını 2017 yılına kadar sürdürseydi, bu alanda görülen ölümlerin 2.4 kat oranında daha fazla olacağı kararına varıldı.
ABD Ulusal Bilimler Akademisi Bildirileri mecmuasında yayımlanan çalışmada, karbon emisyonlarının 2008 yılında daha da fazla düşürülmüş olsaydı hava kirliliği sebebiyle ömrünü kaybeden binlerce insanın kurtarılabileceği öne sürüldü.
“EMİSYONLAR İLE SIHHAT ORTASINDAKİ İLGİ KRİTİK”
Araştırmanın baş muharriri Ernani Choma Associated Press’e (AP) verdiği demeçte, “Karbon emisyonlarını azaltma konusunda değerli bir biçimde ilerlememize karşın nüfusun ve büyük araçların sayısının artması olumlu etkiyi yok etti. Bu niçinle, daha katı siyasetler uygulamazsak ilerleme kaydetmemiz sıkıntı olacaktır” dedi.
Yapılan araştırma, karbon emisyonlarının halk sıhhatini nasıl etkilediğinin en net tasviri olarak nitelenirken Minnesota Üniversitesi hava kalitesi araştırmacısı Sumil Thakrar, AP’ye yaptığı açıklamada, karbon emisyonları ve halk sıhhati içindeki bağlantıyı anlamanın kritik olduğunu söylemiş oldu.
Thakrar, “Çevre siyasetinin düzgün olması, son on yılda ulaşımdaki karbon emisyonlarını büyük ölçüde azalttı. Lakin karbon emisyonu denetimlerinin faydalarını âlâ derecede anlayabilmek zordur. Zira biroldukca farklı etmeni bir ortada takip etmek gerekiyor” tabirlerini kullandı.
“DAHA SERT SİYASETLER UYGULANMALI”
Araştırmayı yürüten Choma ve meslektaşları, nüfus ve araç boyutlarındaki artış eğilimlerinin devam etmesi halinde günümüzde uygulanan kuralların sıhhat açısından tesirli olamayacağını öne sürdü.
Choma karbon emisyonlarını azaltmak için daha sert siyasetler uygulanması gerektiğini önererek, “Eğer 2030 yılına kadar hiç bir şey değişmezse, karbon emisyonlarından kaynaklanan ölümlerde sırf az bir ölçü düşüş bakılırsaceğiz” dedi.
Newsweek’in haberine göre, araştırmada, arabalarda kullanılan karbon emisyonu oranlarının insan ömrünü direkt etkileyebildiği kaydedildi.
BİNLERCE İNSANIN HAYATI KURTARILABİLİRDİ
Onlarca yıl sürdüğü belirtilen araştırmanın karbon emisyonlarının halk sıhhati üstündeki etkisinin incelendiği ve şayet arabalar 2008 yılındaki emisyonlarını 2017 yılına kadar sürdürseydi, bu alanda görülen ölümlerin 2.4 kat oranında daha fazla olacağı kararına varıldı.
ABD Ulusal Bilimler Akademisi Bildirileri mecmuasında yayımlanan çalışmada, karbon emisyonlarının 2008 yılında daha da fazla düşürülmüş olsaydı hava kirliliği sebebiyle ömrünü kaybeden binlerce insanın kurtarılabileceği öne sürüldü.
“EMİSYONLAR İLE SIHHAT ORTASINDAKİ İLGİ KRİTİK”
Araştırmanın baş muharriri Ernani Choma Associated Press’e (AP) verdiği demeçte, “Karbon emisyonlarını azaltma konusunda değerli bir biçimde ilerlememize karşın nüfusun ve büyük araçların sayısının artması olumlu etkiyi yok etti. Bu niçinle, daha katı siyasetler uygulamazsak ilerleme kaydetmemiz sıkıntı olacaktır” dedi.
Yapılan araştırma, karbon emisyonlarının halk sıhhatini nasıl etkilediğinin en net tasviri olarak nitelenirken Minnesota Üniversitesi hava kalitesi araştırmacısı Sumil Thakrar, AP’ye yaptığı açıklamada, karbon emisyonları ve halk sıhhati içindeki bağlantıyı anlamanın kritik olduğunu söylemiş oldu.
Thakrar, “Çevre siyasetinin düzgün olması, son on yılda ulaşımdaki karbon emisyonlarını büyük ölçüde azalttı. Lakin karbon emisyonu denetimlerinin faydalarını âlâ derecede anlayabilmek zordur. Zira biroldukca farklı etmeni bir ortada takip etmek gerekiyor” tabirlerini kullandı.
“DAHA SERT SİYASETLER UYGULANMALI”
Araştırmayı yürüten Choma ve meslektaşları, nüfus ve araç boyutlarındaki artış eğilimlerinin devam etmesi halinde günümüzde uygulanan kuralların sıhhat açısından tesirli olamayacağını öne sürdü.
Choma karbon emisyonlarını azaltmak için daha sert siyasetler uygulanması gerektiğini önererek, “Eğer 2030 yılına kadar hiç bir şey değişmezse, karbon emisyonlarından kaynaklanan ölümlerde sırf az bir ölçü düşüş bakılırsaceğiz” dedi.