Mezopotamya
New member
Bunlar Fransa’nın tüm komşu ülkelerini korkutan görüntüler: Paris metrosunda tahtakurusu istilasına uğramış koltukları gösteren fotoğraflar. Tamamen büyüdüklerinde yalnızca yedi milimetre uzunluğa ulaşan kan emen böcekler, daha önce yalnızca kullanılmış bir yatak veya ikinci sınıf bir gençlik pansiyonuyla ilişkilendirilebiliyordu. Ancak bunlar, Almanya’nın da dahil olduğu, Fransa’yla en yakından bağlantılı bölgeler olan Avrupa’nın başına bela olan tam bir veba haline geldi.
Ancak pek çok sakinin de doğrulayabileceği gibi böcekler uzun süredir Berlin’de kargaşaya neden oluyor. Soraya Behrang, mayıs ayında Lichtenberg’deki dairesinde hayvanları ilk keşfettiğinde tahtakuruları konusunda hiçbir deneyimi yoktu. 47 yaşındaki adam, Dolgenseestrasse’deki Gewobag evinde yalnız yaşıyor; Mayıs ayında entegrasyon koçu olmak için eğitime yeni başlamıştı. “Cildimin her yerinde ısırıklar vardı” diyor. “Çok fena kaşındı.”
Duvarlarda gezinen veya plastik poşetlere koyduğu böceklerin fotoğraflarını gösteriyor. Salgının keşfedilmesinden neredeyse altı ay sonra hayvanlar hâlâ ona musallat oluyor. Artık “her şeyini kaybetmiştir”. Neredeyse artık mobilyalarını kullanmıyor; hâlâ iş arıyor ve bu eşyaları gelecekte nasıl değiştireceğini bilmiyor. “Kıyafetlerim ve elektronik eşyalarım dışında hiçbir şeyim kalmadı” diyor. Elbiselerini balkondaki çöp torbalarında saklıyor.
Reklam | Okumaya devam etmek için kaydırın
“Tahtakurularından korktuğum için küvette uyuyorum.”
Soraya Behrang’ın tahtakurularının dairesine nasıl girmiş olabileceği konusunda çeşitli fikirleri var. Komşularının apartman kapısının yanındaki koridorda bıraktığı eski mobilyaların fotoğraflarını sunuyor ve kendi katındaki başka bir dairenin de tahtakurularıyla dolu olduğunu biliyor. Berliner Zeitung’un sorusu üzerine Gewobag sözcüsü, evdeki birçok dairenin böcek salgınından etkilendiğini doğruladı. Ancak şirket herhangi bir rakam veremiyor.
Behrang, durumunu “psikolojik terör” olarak görüyor. Küvette uyuyor, korku ve rahatsızlıktan dolayı uykuya dalamıyor ve bu nedenle konsantrasyon sorunu yaşıyor. Ayrıca aylardır sadece hazır yemek yediğini söylüyor; Ya böcekler zaten mutfağa girmişse, tencerelerin üzerinde geziniyor ve oraya yumurtluyorsa? Bu fikir onun için çok iğrenç.
Paris’in pek çok sokağında tahtakurularının istila ettiği, atılmış şilteler var. Ancak uzmanlar, bu tür sahnelerin yalnızca uzun süredir devam eden bir sorunu vurguladığını söylüyor.IMAGO / IP3press
Behrang, “Evinizde bu kadar çok böcek gördüyseniz, onları her yerde gördüğünüzü sanırsınız” diyor. Onlar için işleri daha da kötüleştiren şey, ciddiye alınmama duygusudur. İddiaya göre kiracılar derneği ve Lichtenberg’deki sağlık departmanı, tahtakurularının insanlara ciddi hastalıklar bulaştıramayacakları için sağlığına tehdit oluşturmadıkları konusunda kendisine güvence vermeye çalıştı.
Bu Behrang’a güvence vermedi; Hayatında iki kez akut akciğer embolisi geçirdi ve hâlâ kan sulandırıcı ilaç kullanmak zorunda kalıyor. Bunu Gewobag’a bir e-postayla da iletti. Ancak durumu değişmeden kalıyor ve tahtakurusu istilasına sıklıkla eşlik eden psikolojik stresten büyük ölçüde acı çekiyor. “Kendimi tamamen yalnız hissediyorum” diyor.
Federal Çevre Ajansı (UBA) sözcüsü sorulduğunda, Almanya’da tahtakurularının yayılma boyutuna ilişkin resmi bir istatistik bulunmadığını söyledi. Ancak son yıllarda dünya çapında tahtakurusu istilalarının sayısının arttığı açıktır. Bunun nedeni artan seyahat, kullanılmış mal ticareti ve böcek ilaçlarına karşı dirençti. Ancak özellikle son zamanlarda medyanın ilgisi hızla arttı; Fransa’da sorunun boyutuna dair sosyal medyada yaşanan heyecan büyük rol oynadı.
Berlin ilaçlama uzmanı: Uzun zamandır devam eden bir sorun ancak şimdi görünür hale geliyor
Sorun uzadıkça Behrang’ın ev sahibine olan öfkesi de artar. 20 Ekim’de Gewobag servis merkezine “Dairem felaket durumda” diye yazdı. “Bu dramaya daha ne kadar katlanmam gerekecek?” Diğer e-postalarında ise kendi dairesi tahtakurularından temizlenene kadar yeni bir daireye taşınabilmeyi istiyor. Bunun mümkün olmadığı kendisine defalarca söylendi. Ancak Berliner Zeitung’un talebi üzerine Gewobag sözcüsü, bu gibi durumlarda taşınmanın tahtakurularının başka bir eve taşınması riskini taşıdığını yazdı. Bu nedenle bu “etkili değildir ve uzmanlar tarafından önerilmemektedir”.
İmha ediciler, tahtakurularının istila ettiği evleri böcek öldürücülerle tedavi eder. Ancak sorun nadiren tek bir tedaviyle çözülür.IMAGO/Panthermedia
Behrang ayrıca Gewobag’ın dairesindeki istilayla mücadele etmek için görevlendirdiği SchaDe Umwelthygiene und Schädlingskontrolle GmbH şirketinin çalışmalarından da bıkmış durumda. Şirketin çalışanları onu sekiz kez ziyaret etti ama hatalar hala orada. Talep üzerine Gewobag, SchaDe’nin sözleşmeye bağlı olarak Gewobag’ın işletmelerindeki haşere kontrolüyle yükümlü olduğunu ve kontrol masraflarını karşılayacağını doğruladı.
UBA’dan alınan bilgiye göre tek bir tedavinin maliyeti 400 ila 700 avro arasında olabiliyor. Tekrarlanan tedaviler istisna olmaktan ziyade kuraldır. Gewobag, Soraya Behrang’ın dairesine ne sıklıkta tahtakurusu tedavisi uygulandığını ve toplam maliyetin ne kadar olduğunu söylemedi.
SchaDe şirketi, çalışanlarının Berlin’deki apartmanlarda, otel odalarında ve diğer birçok konutta “neredeyse her gün” tahtakurularıyla mücadele ettiğini açıklıyor. UBA’nın Berlin’deki tahtakurularının boyutuna ilişkin açıklaması Berlin düzeyinde de geçerlidir. “1990’ların başından bu yana dünya çapında tutarlı, hafif bir artış fark edildi” dedi. “Sadece 2020’de rakamlar düşüyordu.” Bu bakımdan, Berlin’de ya da Paris’te tahtakurularının mevcut durumu yeni bir şey değil; sadece daha görünür hale geliyor.
Bu birçokları için bir teselli olabilir. Ama Soraya Behrang için öyle değil, bunun için artık çok geç. “Evde normal bir insan gibi hareket edemiyorum, kendimi kötü hissediyorum, artık özel bir hayatım yok” diyor. Dairesindeki koşulları ve bunların tüm hayatı üzerindeki etkisini kabul edilemez buluyor ve bundan sonra ne yapacağını bilmiyor. “Bu böcekler tüm varlığımı tehdit ediyor.”
Ancak pek çok sakinin de doğrulayabileceği gibi böcekler uzun süredir Berlin’de kargaşaya neden oluyor. Soraya Behrang, mayıs ayında Lichtenberg’deki dairesinde hayvanları ilk keşfettiğinde tahtakuruları konusunda hiçbir deneyimi yoktu. 47 yaşındaki adam, Dolgenseestrasse’deki Gewobag evinde yalnız yaşıyor; Mayıs ayında entegrasyon koçu olmak için eğitime yeni başlamıştı. “Cildimin her yerinde ısırıklar vardı” diyor. “Çok fena kaşındı.”
Duvarlarda gezinen veya plastik poşetlere koyduğu böceklerin fotoğraflarını gösteriyor. Salgının keşfedilmesinden neredeyse altı ay sonra hayvanlar hâlâ ona musallat oluyor. Artık “her şeyini kaybetmiştir”. Neredeyse artık mobilyalarını kullanmıyor; hâlâ iş arıyor ve bu eşyaları gelecekte nasıl değiştireceğini bilmiyor. “Kıyafetlerim ve elektronik eşyalarım dışında hiçbir şeyim kalmadı” diyor. Elbiselerini balkondaki çöp torbalarında saklıyor.
Reklam | Okumaya devam etmek için kaydırın
“Tahtakurularından korktuğum için küvette uyuyorum.”
Soraya Behrang’ın tahtakurularının dairesine nasıl girmiş olabileceği konusunda çeşitli fikirleri var. Komşularının apartman kapısının yanındaki koridorda bıraktığı eski mobilyaların fotoğraflarını sunuyor ve kendi katındaki başka bir dairenin de tahtakurularıyla dolu olduğunu biliyor. Berliner Zeitung’un sorusu üzerine Gewobag sözcüsü, evdeki birçok dairenin böcek salgınından etkilendiğini doğruladı. Ancak şirket herhangi bir rakam veremiyor.
Behrang, durumunu “psikolojik terör” olarak görüyor. Küvette uyuyor, korku ve rahatsızlıktan dolayı uykuya dalamıyor ve bu nedenle konsantrasyon sorunu yaşıyor. Ayrıca aylardır sadece hazır yemek yediğini söylüyor; Ya böcekler zaten mutfağa girmişse, tencerelerin üzerinde geziniyor ve oraya yumurtluyorsa? Bu fikir onun için çok iğrenç.
Paris’in pek çok sokağında tahtakurularının istila ettiği, atılmış şilteler var. Ancak uzmanlar, bu tür sahnelerin yalnızca uzun süredir devam eden bir sorunu vurguladığını söylüyor.IMAGO / IP3press
Behrang, “Evinizde bu kadar çok böcek gördüyseniz, onları her yerde gördüğünüzü sanırsınız” diyor. Onlar için işleri daha da kötüleştiren şey, ciddiye alınmama duygusudur. İddiaya göre kiracılar derneği ve Lichtenberg’deki sağlık departmanı, tahtakurularının insanlara ciddi hastalıklar bulaştıramayacakları için sağlığına tehdit oluşturmadıkları konusunda kendisine güvence vermeye çalıştı.
Bu Behrang’a güvence vermedi; Hayatında iki kez akut akciğer embolisi geçirdi ve hâlâ kan sulandırıcı ilaç kullanmak zorunda kalıyor. Bunu Gewobag’a bir e-postayla da iletti. Ancak durumu değişmeden kalıyor ve tahtakurusu istilasına sıklıkla eşlik eden psikolojik stresten büyük ölçüde acı çekiyor. “Kendimi tamamen yalnız hissediyorum” diyor.
Federal Çevre Ajansı (UBA) sözcüsü sorulduğunda, Almanya’da tahtakurularının yayılma boyutuna ilişkin resmi bir istatistik bulunmadığını söyledi. Ancak son yıllarda dünya çapında tahtakurusu istilalarının sayısının arttığı açıktır. Bunun nedeni artan seyahat, kullanılmış mal ticareti ve böcek ilaçlarına karşı dirençti. Ancak özellikle son zamanlarda medyanın ilgisi hızla arttı; Fransa’da sorunun boyutuna dair sosyal medyada yaşanan heyecan büyük rol oynadı.
Berlin ilaçlama uzmanı: Uzun zamandır devam eden bir sorun ancak şimdi görünür hale geliyor
Sorun uzadıkça Behrang’ın ev sahibine olan öfkesi de artar. 20 Ekim’de Gewobag servis merkezine “Dairem felaket durumda” diye yazdı. “Bu dramaya daha ne kadar katlanmam gerekecek?” Diğer e-postalarında ise kendi dairesi tahtakurularından temizlenene kadar yeni bir daireye taşınabilmeyi istiyor. Bunun mümkün olmadığı kendisine defalarca söylendi. Ancak Berliner Zeitung’un talebi üzerine Gewobag sözcüsü, bu gibi durumlarda taşınmanın tahtakurularının başka bir eve taşınması riskini taşıdığını yazdı. Bu nedenle bu “etkili değildir ve uzmanlar tarafından önerilmemektedir”.
İmha ediciler, tahtakurularının istila ettiği evleri böcek öldürücülerle tedavi eder. Ancak sorun nadiren tek bir tedaviyle çözülür.IMAGO/Panthermedia
Behrang ayrıca Gewobag’ın dairesindeki istilayla mücadele etmek için görevlendirdiği SchaDe Umwelthygiene und Schädlingskontrolle GmbH şirketinin çalışmalarından da bıkmış durumda. Şirketin çalışanları onu sekiz kez ziyaret etti ama hatalar hala orada. Talep üzerine Gewobag, SchaDe’nin sözleşmeye bağlı olarak Gewobag’ın işletmelerindeki haşere kontrolüyle yükümlü olduğunu ve kontrol masraflarını karşılayacağını doğruladı.
UBA’dan alınan bilgiye göre tek bir tedavinin maliyeti 400 ila 700 avro arasında olabiliyor. Tekrarlanan tedaviler istisna olmaktan ziyade kuraldır. Gewobag, Soraya Behrang’ın dairesine ne sıklıkta tahtakurusu tedavisi uygulandığını ve toplam maliyetin ne kadar olduğunu söylemedi.
SchaDe şirketi, çalışanlarının Berlin’deki apartmanlarda, otel odalarında ve diğer birçok konutta “neredeyse her gün” tahtakurularıyla mücadele ettiğini açıklıyor. UBA’nın Berlin’deki tahtakurularının boyutuna ilişkin açıklaması Berlin düzeyinde de geçerlidir. “1990’ların başından bu yana dünya çapında tutarlı, hafif bir artış fark edildi” dedi. “Sadece 2020’de rakamlar düşüyordu.” Bu bakımdan, Berlin’de ya da Paris’te tahtakurularının mevcut durumu yeni bir şey değil; sadece daha görünür hale geliyor.
Bu birçokları için bir teselli olabilir. Ama Soraya Behrang için öyle değil, bunun için artık çok geç. “Evde normal bir insan gibi hareket edemiyorum, kendimi kötü hissediyorum, artık özel bir hayatım yok” diyor. Dairesindeki koşulları ve bunların tüm hayatı üzerindeki etkisini kabul edilemez buluyor ve bundan sonra ne yapacağını bilmiyor. “Bu böcekler tüm varlığımı tehdit ediyor.”