Mezopotamya
New member
Plastik dalının en büyük hammadde tedarikçileri içinde yer alan, İzmir-Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki şirket merkezinin yanı sıra İzmir Atatürk OSB, Bursa ve İstanbul’daki depo ve ofisleri ile müşterilerine hizmet veren Batı Polimer, Türkiye’de gelişim ivmesi artan geri dönüşüm dalına yatırım sonucu aldı.
Batı Polimer Genel Müdürü Berat Güzelel, Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nde aldıkları 15 dönümlük yerde 2022 yılında geri dönüşüm odaklı bir yatırıma başlayacaklarını belirterek, Türkiye’nin de yükümlülük altında olduğu Yeşil Mutabakat sürecinde geri dönüşüm dalının değerinin artacağını belirtti.
Plastik kesiminde bir ünite geri kazanılmış materyal ile bir ünite özgün materyalin elde edilmesi içinde sekiz kat daha fazla güce gereksinim olduğuna dikkat çeken Güzelel, “Ülkemizin dış ticaret amaçlarına ulaşabilmesi için Yeşil Mutabakat ahenk süreci hayati değer taşıyor. Bu noktada bizler de dalda 30 yılı aşkın müddettir elde ettiğimiz tecrübesi, yeni yatırım alanlarında ülkemizin iktisadı için paha yaratma gayesi ile sürdüreceğiz.” dedi.
Yeşil Mutabakat sürecinden çimento, demir çelik, pertokimya, plastik üzere emisyon gücü yüksek bölümlerin daha fazla etkileneceğini kaydeden Güzelel, Türkiye’de plastik atıkların geri dönüşümü konusunda bilgi eksikliğinden kaynaklanan ağır bir dezenformasyon süreci yaşandığını vurguladı.
“İthalatı yapamazsak bu tesisleri çalıştıramayız”
Güzelel, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bazı gazetelerde ve internet sitelerinde ‘Avrupa’nın çöplerini ithal ediyoruz, bizim ülkemiz çöplük mü?’ gibisi haberleri okuyoruz. Çok net tabir etmemiz gerekirse, Türkiye’de toplanıp geri dönüşüm tesisleri tarafınca tercih edilmeyen bir gram plastik atık yoktur. Ülke ortasındaki kaynak, üretiminin en çok yüzde 10 ilâ 20’sini karşılıyor. Son senelerda bu atıkların kaynağında ayrıştırılmasında küçük artışlar var fakat hâlâ kalan yüzde 80-90’lık hammaddeyi ithal ediyoruz. Bu ithalatı yapamazsak bu tesisleri çalıştıramayız. Avrupa ülkeleri de ayrıştırılmış ve güç pahası yüksek hammaddeyi Türkiye’ye satmaktan keyif almıyor. Bizim çöp dediğimiz eserlere onlar ‘geri dönüştürülebilir değer’ diyor. Avrupa Birliği bu çeşit geri dönüşüm tesisleri yatırımlarına ton başına 300-350 Euro dayanak sağlamasına karşın, üretim ve işletme maliyetlerinin yüksekliği niçiniyle yeteri kadar yatırım yapılmıyor. Ülkemiz bu niçinle tercih niçini oluyor. kuvvetli bir geri dönüşüm endüstrimiz var. Ve son senelerda girdi maliyetlerimizde önemli oranda artışlar bulunmasına karşın hâlâ geri dönüşüm bölümünün üretim maliyetleri AB ülkelerine oranla fazlaca daha rekabetçi pozisyonda.”
Batı Polimer Genel Müdürü Berat Güzelel, Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nde aldıkları 15 dönümlük yerde 2022 yılında geri dönüşüm odaklı bir yatırıma başlayacaklarını belirterek, Türkiye’nin de yükümlülük altında olduğu Yeşil Mutabakat sürecinde geri dönüşüm dalının değerinin artacağını belirtti.
Plastik kesiminde bir ünite geri kazanılmış materyal ile bir ünite özgün materyalin elde edilmesi içinde sekiz kat daha fazla güce gereksinim olduğuna dikkat çeken Güzelel, “Ülkemizin dış ticaret amaçlarına ulaşabilmesi için Yeşil Mutabakat ahenk süreci hayati değer taşıyor. Bu noktada bizler de dalda 30 yılı aşkın müddettir elde ettiğimiz tecrübesi, yeni yatırım alanlarında ülkemizin iktisadı için paha yaratma gayesi ile sürdüreceğiz.” dedi.
Yeşil Mutabakat sürecinden çimento, demir çelik, pertokimya, plastik üzere emisyon gücü yüksek bölümlerin daha fazla etkileneceğini kaydeden Güzelel, Türkiye’de plastik atıkların geri dönüşümü konusunda bilgi eksikliğinden kaynaklanan ağır bir dezenformasyon süreci yaşandığını vurguladı.
“İthalatı yapamazsak bu tesisleri çalıştıramayız”
Güzelel, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bazı gazetelerde ve internet sitelerinde ‘Avrupa’nın çöplerini ithal ediyoruz, bizim ülkemiz çöplük mü?’ gibisi haberleri okuyoruz. Çok net tabir etmemiz gerekirse, Türkiye’de toplanıp geri dönüşüm tesisleri tarafınca tercih edilmeyen bir gram plastik atık yoktur. Ülke ortasındaki kaynak, üretiminin en çok yüzde 10 ilâ 20’sini karşılıyor. Son senelerda bu atıkların kaynağında ayrıştırılmasında küçük artışlar var fakat hâlâ kalan yüzde 80-90’lık hammaddeyi ithal ediyoruz. Bu ithalatı yapamazsak bu tesisleri çalıştıramayız. Avrupa ülkeleri de ayrıştırılmış ve güç pahası yüksek hammaddeyi Türkiye’ye satmaktan keyif almıyor. Bizim çöp dediğimiz eserlere onlar ‘geri dönüştürülebilir değer’ diyor. Avrupa Birliği bu çeşit geri dönüşüm tesisleri yatırımlarına ton başına 300-350 Euro dayanak sağlamasına karşın, üretim ve işletme maliyetlerinin yüksekliği niçiniyle yeteri kadar yatırım yapılmıyor. Ülkemiz bu niçinle tercih niçini oluyor. kuvvetli bir geri dönüşüm endüstrimiz var. Ve son senelerda girdi maliyetlerimizde önemli oranda artışlar bulunmasına karşın hâlâ geri dönüşüm bölümünün üretim maliyetleri AB ülkelerine oranla fazlaca daha rekabetçi pozisyonda.”