Muhabir
New member
Avrupa Kurulu dün Brüksel’deki görüşmede global çapta kamu ve özel bölüme yatırımı içeren 300 milyar Avro’luk altyapı programı planını duyurdu. AB Kurulu Lideri Ursula von der Leyen, “Küresel Geçit-Global Gateway” isimli yeni strateji kapsamında, ülkelerin “sürdürülebilir ve kaliteli projeleri için emniyetli ortaklara gereksinim duyduğunu” söylemiş oldu.
ETRAF, DEMOKRASİ VURGUSU
Projenin, AB’nin dünya çapında altyapıyı geliştirmeye yönelik yatırım planı ve yol haritası olduğunu kaydetti. Bunun, demokratik kıymet odaklı bir yaklaşım olduğunu, hem de AB’nin dünyadaki stratejik çıkarlarına da katkı sağlayacağı görüşünü lisana getirdi.
Planın, AB Kurulu, üye ülkeler ve Avrupa finansal kurumları ortak yaklaşımı olduğunu kaydeden Von der Leyen, sürece özel dalın de katkı sağlayacağına değindi. Çin’e atıfla “başka yatırımları deneyim eden ülkelerin daha güzel ve farklı tekliflere muhtaçlığı var” tabiri dikkat çeken Von der Leyen, AB planının şeffaf olacağını ve sürdürülemeyecek düzeylerde borç ölçüsüyle sonuçlanmayacağını savundu. “Küresel Geçit, gerçek bir alternatif” dedi. Plana göre, 300 milyar Avro’luk kaynak, dijital dönüşüm, telekomünikasyon, ulaşım, güç ve sıhhat üzere alanlara yöneltilecek. Yatırımları almak için, hukukun üstünlüğü, etraf, demokrasi, insan hakları üzere çeşitli alanlardaki standartlara ahenk gösterilmesi gerekecek.
DW’nin haberine nazaran, Küresel Gateway çerçevesinde öngörülen projeler içinde Afrika’da hidrojen üretimi, Karadeniz’e deniz altından döşenecek fiber optik kablolarla süratli internet kontağı sağlanması, Ürdün ile İsrail işgali altındaki Batı Şeria ortasına yeni bir köprü inşası da yer alıyor. AB projesinde açık bir biçimde Çin’in ismi geçmese de bunun Pekin’e karşı bir atılım olduğu vurguları yapılıyor.
Çin’in Jenerasyon ve Yol projesi, iştirakçi ülkeler içinde ulaşım altyapısını geliştirmek ve ülkeler içindeki siyasi ve ekonomik bağları güçlendirmeyi hedefliyor. Proje kapsamında demir, kara ve dijital irtibatlar, köprüler, petrol ve doğal gaz boru sınırları, lojistik üsler, güç santralleri, hava alanları ve limanlar üzere büyük tesislere yatırımlar yapılıyor. ABD, AB cephesinden çoğunlukla Çin’in kredi verdiği ülkelerin derin bir borçlanma yükü altına sokulduğu, Pekin’in bu biçimdelikle global aktifliğini artırma arayaşında olduğu çıkışları geliyor. Ayrıyeten Çin’e yönelik şeffaflık, insan hakları, demokrasi konusunda suçlamalar yöneltiyor.
Geçen haziran ayında G-7 başkanlar doruğunda Çin’in bu projesine rakip bir teşebbüs olarak da görülen “Daha Uygun Bir Dünyayı bir daha İnşa Et” planı gündeme yansımıştı. Biden idaresinin bu çerçevede planlamaları sürdürdüğü gündeme gelmişti.
ETRAF, DEMOKRASİ VURGUSU
Projenin, AB’nin dünya çapında altyapıyı geliştirmeye yönelik yatırım planı ve yol haritası olduğunu kaydetti. Bunun, demokratik kıymet odaklı bir yaklaşım olduğunu, hem de AB’nin dünyadaki stratejik çıkarlarına da katkı sağlayacağı görüşünü lisana getirdi.
Planın, AB Kurulu, üye ülkeler ve Avrupa finansal kurumları ortak yaklaşımı olduğunu kaydeden Von der Leyen, sürece özel dalın de katkı sağlayacağına değindi. Çin’e atıfla “başka yatırımları deneyim eden ülkelerin daha güzel ve farklı tekliflere muhtaçlığı var” tabiri dikkat çeken Von der Leyen, AB planının şeffaf olacağını ve sürdürülemeyecek düzeylerde borç ölçüsüyle sonuçlanmayacağını savundu. “Küresel Geçit, gerçek bir alternatif” dedi. Plana göre, 300 milyar Avro’luk kaynak, dijital dönüşüm, telekomünikasyon, ulaşım, güç ve sıhhat üzere alanlara yöneltilecek. Yatırımları almak için, hukukun üstünlüğü, etraf, demokrasi, insan hakları üzere çeşitli alanlardaki standartlara ahenk gösterilmesi gerekecek.
DW’nin haberine nazaran, Küresel Gateway çerçevesinde öngörülen projeler içinde Afrika’da hidrojen üretimi, Karadeniz’e deniz altından döşenecek fiber optik kablolarla süratli internet kontağı sağlanması, Ürdün ile İsrail işgali altındaki Batı Şeria ortasına yeni bir köprü inşası da yer alıyor. AB projesinde açık bir biçimde Çin’in ismi geçmese de bunun Pekin’e karşı bir atılım olduğu vurguları yapılıyor.
Çin’in Jenerasyon ve Yol projesi, iştirakçi ülkeler içinde ulaşım altyapısını geliştirmek ve ülkeler içindeki siyasi ve ekonomik bağları güçlendirmeyi hedefliyor. Proje kapsamında demir, kara ve dijital irtibatlar, köprüler, petrol ve doğal gaz boru sınırları, lojistik üsler, güç santralleri, hava alanları ve limanlar üzere büyük tesislere yatırımlar yapılıyor. ABD, AB cephesinden çoğunlukla Çin’in kredi verdiği ülkelerin derin bir borçlanma yükü altına sokulduğu, Pekin’in bu biçimdelikle global aktifliğini artırma arayaşında olduğu çıkışları geliyor. Ayrıyeten Çin’e yönelik şeffaflık, insan hakları, demokrasi konusunda suçlamalar yöneltiyor.
Geçen haziran ayında G-7 başkanlar doruğunda Çin’in bu projesine rakip bir teşebbüs olarak da görülen “Daha Uygun Bir Dünyayı bir daha İnşa Et” planı gündeme yansımıştı. Biden idaresinin bu çerçevede planlamaları sürdürdüğü gündeme gelmişti.