Ali Koç’tan Aziz Yıldırım’a epey sert cevap! CANLI Fenerbahçe Lideri Ali Koç, genel heyette açıklamalarda bulunuyor.
Ali Koç’un açıklamaları için sayfayı yenileyin:
“Güzel haberle başlayalım. Biraz evvelce Bayram Malkar kardeşimiz olimpiyat kotasını aldı. Sayımız 19’e çıktı. 25 diyorlar, 22’ye razıyız. aslına bakarsanız rekor kırdık
Biraz evvel iki ihraç gündeme geldi. İkisi ihraç edildi. İdareye geldiğimde ihraç edilen kongre üyelerinin topluluğa geri kazandırılmasıydı. Benim aldığım terbiyeye nazaran hayatta affedilmeyecek bir şey yoktur. . Herkes en az ikinci talihi hak eder. Ben bu biçimde bir affedilme konusuna karşı değilim.
İhraç konusunda ne yaptık? Geldiğimizde epey fazlaca evraklar vardı. Eften püften niçinlerden dolayı da önemli niçinlerden de ihraçlar vardı. Bizim idare anlayışımızda kongre üyemizi ihraç etmek değildi. Bizim devrimizde yalnızca iki adet ihraç oldu. Bizim yaptığımız şikayet vardı. O da soruşturması başlamadan istifasını verdi.
30-35 sayfa konuşma metnim vardı; lakin belli hususlara hiç girmeyeceğim.
3 sene evvel burada büyük bir coşkuyla Fenerbahçe tarihinde hatta Türk spor tarihinde en yüksek iştirakle, bir statta en yüksek sandık sayısıyla bir seçim yapıldı. 20 yıllık bir başkanlık ve yeni bir aday vardı. Sizlerin yardımıyla bizler kaçandık. Demokrasi açısından epeyce uygun bir imtihan verdik. Sizlerin fazlaca büyük beklentileri vardı, inançları vardı. Bizim de gayelerimiz, planlarımız vardı. Bu geçirdiğimiz üç senede niyetlerimizin, emeklerimizin, uğraşlarımızın her şeydilk evvel kalbimizin karşılığını futbolda alamadık. Başka branşlara girmeyeceğim. Futbol haricindeki branşlarda fazlaca epey başarılı olduk ancak karşılaştığımız rakipler ve corona niçiniyle de istediğimizi yakalayamadık. Fakat öteki rakiplere bakılırsa biz orada elimizden gelenin en düzgününü yaptığımızı düşünüyorum. Olimpiyat kotasına baktığımızda da düzgün işler yaptık.
“SİZİ MAHÇUP ETMEYECEĞİZ”
Lakin futbolda istediklerimiz, seçtiğimiz hocalar, onlarla sağlamak istediğimiz sinerji, ahenk istediğimiz üzere olmadı. Beklenti devasa yükseklikteti. Birinci sene yaşadığımız hayal kırıklığı ortayı hayli açtı. Sizlerin ve bizlerin zahmetler çekmesine niçiniyet verdi. Gerek Fenerbahçe liderleri olsun, gerek öbür kulüplerde berbat bir müddetç. Art geriye şampiyon olamadık. Bunu en kısa müddette telafi edeceğiz. Bugüne kadar kelam vermedim lakin artık veriyorum. Yepisyeni bir sayfa açıyoruz. Sizi mahçup etmeyeceğiz.
Yepisyeni bir sayfa açıyoruz. 3 yılın kazandırdığı deneyimler, yaşattığı acılar fazlaca şey öğretti bize. Tam manasıyla yepisyeni bir sayfa açıyoruz. Her zamankinden daha inançlı, dirençliyiz. Bu güne kadar maksatlar, planlar doğrudur fakat uygulamada bunu yakalayamadık. Önümüzdeki periyotlarda şampiyonluklar geldiğinde, her insanın yeterlinin doğrunun başarılı olduğunu göstereceğiz.
Çok yumuşak, yumruğunuzu masaya vurmuyor ve heyetlere adam sokmuyorsunuz diye suçluyorsunuz. Haklı olabilirsiniz. Lakin Sivasspor maçını kazansaydık bunun bilakis, gerçek bir biçimde şampiyon olabildiğimizi gösterecektik size. Daha gidecek epey yolumuz var. Türk futbolunun yalnızca alanda yakalandığını goreceğiz. değişim başlamıştır. Eskisi üzere değildir. Belirli başlı kulüplerin istediği üzere cirit atma, eskisi kadar güçlü, talepkar değillerdir. Bunu görüyorum. Fakat gidecek hayli yolumuz var.
Samandıra değişik olacak. O denli bir ruhu oraya aşılayacağız ki bu alana yansıyacak.
Birinci sene epey fazlaca berbattı. 2. sene 22. haftaya kadar ligin favorisiyiz. Kalan haftalarda 21 puanın 18’ini kaybettik. Nasıl kaybettiğimizi epey epeyce yeterli biliyorsunuz.
Bu sene 2 puanla şampiyonluğu kaybettik. Burada Sivas maçını kazansaydık, üçüncü yılımızda şampiyon olsaydık ne dünkü üzere konuşmalar olurdu, ne de önümüze bakarken karamsarlıkla karşı karşıya kalırdık.
Bu ekilen tohumların meyvelerini toplama vakti. Önümüzdeki sene şampiyon olmak zorundayız ve Allah’ın müsaadesiyle şampiyon olacağız.
Sayın Aziz Yıldırım’a hiç bir vakit saygısızlık etmedik. hiç bir konuşmamda liderimizden bahsederken eski lafını kullanmadım. Hürmette kusur etmedik. vazifeye geldiğimiz birinci günden itibaren bağlantı kurmaya çalıştık. 3 Temmuz ile ilgili istişare etme gereksinimi duyduk. Sayın Fethi Pekin ve avukatlarımız bir yere kadar yapabildiler. Karşı taraf bu bağlantıyı götürme gereği görmediler. Şekip Mosturoğlu ve Fethi Pekin iki avukat olarak görüşebildiler.
Dünden beri büyük bir ikilem yaşıyorum. Fenerbahçe TV’de konuşmanın hepsini hiç bir biçimde kesmeden yayınladık. Bu yalnızca hürmetin değil kendimize duyduğumuz özgüvenin de işaretidir. Sayın Eyüp Yeşilyurt’u son bir hafta ortasında tanıdım. Yüreği pak ve benim Fenerbahçe için varolanlar diye tanım ettiğim bir taraftar. Kendisi bir gün anlatır. Amma velakin çekilme temel niçini yaşadığı bu süreçte Ali Koç nefretiyle onu kullanarak benim arkadaşlarımı zayıf kılmak için atılımlar. Çıkın karşımıza çıkmıyorlar. Temel maksat, yıpratalım, yıpratalım, yıpratalım. Bir sene dayanamaz ve kongreye gideriz.
Fenerbahçe’de de bir PYK var. Bu nedir derseniz Paralel İdare Konseyi.. Federasyona gittiklerinde fazlaca sevdikleri TFF lideriyle görüştüklerinde Fenerbahçe’nin 28 şampiyonluğuyla ilgili bir şey söylüyorlar mı? Art geriye sistematik bir biçimde alanda hakkımız yendiğinde rastgele bir reaksiyonda bulunuyorlar mı? Aman 28 şampiyonluğu onaylamayın, biz gelince onaylarsınız mı diyorsunuz? Nasıl bir anlayıştır.
İkilem yaşıyorum dedim. Bu hafta seçimimiz olduğu için kent haricinden üyeler geldi. Bir taraf diyor ki “Gereken yanıtı vermezseniz hakkımızı helal etmeyiz.” Bir taraf da “Kendinizi o düzeye indirmeyin oyuna gelmeyin. Aklını yitirmiş beşerler için Fenerbahçe’yi küçük düşürmeyin.” Hala ikilemdeyim.
Kırgın değilim, kızgınım. Aziz Yıldırım hala beni kızdırmanın nelere malolacağı gorememiş durumda. Sayın Aziz Yıldırım’ın yanındakiler onu bence kandırıyorlar, yanlış yönlendiriyorlar. Buraya gelme nezaketini hatta cüretini göstermesini epey isterdim.
Otopark sorunu. Fenerium’a tahsis ettik. İstiyorsanız da tribünde size yer ayıralım dedik. Bu 1907 tribünü olur, protokol tribünü olur. Abdullah Beyefendi yürüyemiyormuş. Onun yürüyemeyeceğini söz ederek, nezaketsizlik diyerek gelmediler. Abdullah Bey’in gelmesi kural mı? Abdullah Beyefendi ile her türlü sıra gecesine, lokantaya gidebiliyorsunuz. Sizin bir aradada ne işiniz var. Birbirinize bu kadar haraketten daha sonra.
Daima hürmet gösterdim. Özellikle rakip olup kazandıktan daha sonra da. Niçin hürmet gösterdim. 2015’ten daha sonra fazlaca önemli görüş ayrılıklarına karşın başkanlık yaptığı için. Bir forma alanı sırtımda taşırım. Lakin artık bu yaklaşım geride kalmıştır. Benim için yalnızca Aziz Yıldırım’sınızdır. Zira siz, kendinizi Fenerbahçe’nin sahibi görüyorsunuz. Hepimizin üstünde görüyorsunuz. Siz olmasanız, Fenerbahçe neredeyse olmayacak üzere görüyorsunuz. Ziyan veriyorsunuz. 3 sene evvel buradaki seçim sonuçlarını hazmetmeniz lazım.
Beni küçültmek için yaptıklarınız evvel sizi ve Fenerbahçe’yi küçültüyor. Artık haddinizi aştınız.
Ali Koç’un açıklamaları için sayfayı yenileyin:
“Güzel haberle başlayalım. Biraz evvelce Bayram Malkar kardeşimiz olimpiyat kotasını aldı. Sayımız 19’e çıktı. 25 diyorlar, 22’ye razıyız. aslına bakarsanız rekor kırdık
Biraz evvel iki ihraç gündeme geldi. İkisi ihraç edildi. İdareye geldiğimde ihraç edilen kongre üyelerinin topluluğa geri kazandırılmasıydı. Benim aldığım terbiyeye nazaran hayatta affedilmeyecek bir şey yoktur. . Herkes en az ikinci talihi hak eder. Ben bu biçimde bir affedilme konusuna karşı değilim.
İhraç konusunda ne yaptık? Geldiğimizde epey fazlaca evraklar vardı. Eften püften niçinlerden dolayı da önemli niçinlerden de ihraçlar vardı. Bizim idare anlayışımızda kongre üyemizi ihraç etmek değildi. Bizim devrimizde yalnızca iki adet ihraç oldu. Bizim yaptığımız şikayet vardı. O da soruşturması başlamadan istifasını verdi.
30-35 sayfa konuşma metnim vardı; lakin belli hususlara hiç girmeyeceğim.
3 sene evvel burada büyük bir coşkuyla Fenerbahçe tarihinde hatta Türk spor tarihinde en yüksek iştirakle, bir statta en yüksek sandık sayısıyla bir seçim yapıldı. 20 yıllık bir başkanlık ve yeni bir aday vardı. Sizlerin yardımıyla bizler kaçandık. Demokrasi açısından epeyce uygun bir imtihan verdik. Sizlerin fazlaca büyük beklentileri vardı, inançları vardı. Bizim de gayelerimiz, planlarımız vardı. Bu geçirdiğimiz üç senede niyetlerimizin, emeklerimizin, uğraşlarımızın her şeydilk evvel kalbimizin karşılığını futbolda alamadık. Başka branşlara girmeyeceğim. Futbol haricindeki branşlarda fazlaca epey başarılı olduk ancak karşılaştığımız rakipler ve corona niçiniyle de istediğimizi yakalayamadık. Fakat öteki rakiplere bakılırsa biz orada elimizden gelenin en düzgününü yaptığımızı düşünüyorum. Olimpiyat kotasına baktığımızda da düzgün işler yaptık.
“SİZİ MAHÇUP ETMEYECEĞİZ”
Lakin futbolda istediklerimiz, seçtiğimiz hocalar, onlarla sağlamak istediğimiz sinerji, ahenk istediğimiz üzere olmadı. Beklenti devasa yükseklikteti. Birinci sene yaşadığımız hayal kırıklığı ortayı hayli açtı. Sizlerin ve bizlerin zahmetler çekmesine niçiniyet verdi. Gerek Fenerbahçe liderleri olsun, gerek öbür kulüplerde berbat bir müddetç. Art geriye şampiyon olamadık. Bunu en kısa müddette telafi edeceğiz. Bugüne kadar kelam vermedim lakin artık veriyorum. Yepisyeni bir sayfa açıyoruz. Sizi mahçup etmeyeceğiz.
Yepisyeni bir sayfa açıyoruz. 3 yılın kazandırdığı deneyimler, yaşattığı acılar fazlaca şey öğretti bize. Tam manasıyla yepisyeni bir sayfa açıyoruz. Her zamankinden daha inançlı, dirençliyiz. Bu güne kadar maksatlar, planlar doğrudur fakat uygulamada bunu yakalayamadık. Önümüzdeki periyotlarda şampiyonluklar geldiğinde, her insanın yeterlinin doğrunun başarılı olduğunu göstereceğiz.
Çok yumuşak, yumruğunuzu masaya vurmuyor ve heyetlere adam sokmuyorsunuz diye suçluyorsunuz. Haklı olabilirsiniz. Lakin Sivasspor maçını kazansaydık bunun bilakis, gerçek bir biçimde şampiyon olabildiğimizi gösterecektik size. Daha gidecek epey yolumuz var. Türk futbolunun yalnızca alanda yakalandığını goreceğiz. değişim başlamıştır. Eskisi üzere değildir. Belirli başlı kulüplerin istediği üzere cirit atma, eskisi kadar güçlü, talepkar değillerdir. Bunu görüyorum. Fakat gidecek hayli yolumuz var.
Samandıra değişik olacak. O denli bir ruhu oraya aşılayacağız ki bu alana yansıyacak.
Birinci sene epey fazlaca berbattı. 2. sene 22. haftaya kadar ligin favorisiyiz. Kalan haftalarda 21 puanın 18’ini kaybettik. Nasıl kaybettiğimizi epey epeyce yeterli biliyorsunuz.
Bu sene 2 puanla şampiyonluğu kaybettik. Burada Sivas maçını kazansaydık, üçüncü yılımızda şampiyon olsaydık ne dünkü üzere konuşmalar olurdu, ne de önümüze bakarken karamsarlıkla karşı karşıya kalırdık.
Bu ekilen tohumların meyvelerini toplama vakti. Önümüzdeki sene şampiyon olmak zorundayız ve Allah’ın müsaadesiyle şampiyon olacağız.
Sayın Aziz Yıldırım’a hiç bir vakit saygısızlık etmedik. hiç bir konuşmamda liderimizden bahsederken eski lafını kullanmadım. Hürmette kusur etmedik. vazifeye geldiğimiz birinci günden itibaren bağlantı kurmaya çalıştık. 3 Temmuz ile ilgili istişare etme gereksinimi duyduk. Sayın Fethi Pekin ve avukatlarımız bir yere kadar yapabildiler. Karşı taraf bu bağlantıyı götürme gereği görmediler. Şekip Mosturoğlu ve Fethi Pekin iki avukat olarak görüşebildiler.
Dünden beri büyük bir ikilem yaşıyorum. Fenerbahçe TV’de konuşmanın hepsini hiç bir biçimde kesmeden yayınladık. Bu yalnızca hürmetin değil kendimize duyduğumuz özgüvenin de işaretidir. Sayın Eyüp Yeşilyurt’u son bir hafta ortasında tanıdım. Yüreği pak ve benim Fenerbahçe için varolanlar diye tanım ettiğim bir taraftar. Kendisi bir gün anlatır. Amma velakin çekilme temel niçini yaşadığı bu süreçte Ali Koç nefretiyle onu kullanarak benim arkadaşlarımı zayıf kılmak için atılımlar. Çıkın karşımıza çıkmıyorlar. Temel maksat, yıpratalım, yıpratalım, yıpratalım. Bir sene dayanamaz ve kongreye gideriz.
Fenerbahçe’de de bir PYK var. Bu nedir derseniz Paralel İdare Konseyi.. Federasyona gittiklerinde fazlaca sevdikleri TFF lideriyle görüştüklerinde Fenerbahçe’nin 28 şampiyonluğuyla ilgili bir şey söylüyorlar mı? Art geriye sistematik bir biçimde alanda hakkımız yendiğinde rastgele bir reaksiyonda bulunuyorlar mı? Aman 28 şampiyonluğu onaylamayın, biz gelince onaylarsınız mı diyorsunuz? Nasıl bir anlayıştır.
İkilem yaşıyorum dedim. Bu hafta seçimimiz olduğu için kent haricinden üyeler geldi. Bir taraf diyor ki “Gereken yanıtı vermezseniz hakkımızı helal etmeyiz.” Bir taraf da “Kendinizi o düzeye indirmeyin oyuna gelmeyin. Aklını yitirmiş beşerler için Fenerbahçe’yi küçük düşürmeyin.” Hala ikilemdeyim.
Kırgın değilim, kızgınım. Aziz Yıldırım hala beni kızdırmanın nelere malolacağı gorememiş durumda. Sayın Aziz Yıldırım’ın yanındakiler onu bence kandırıyorlar, yanlış yönlendiriyorlar. Buraya gelme nezaketini hatta cüretini göstermesini epey isterdim.
Otopark sorunu. Fenerium’a tahsis ettik. İstiyorsanız da tribünde size yer ayıralım dedik. Bu 1907 tribünü olur, protokol tribünü olur. Abdullah Beyefendi yürüyemiyormuş. Onun yürüyemeyeceğini söz ederek, nezaketsizlik diyerek gelmediler. Abdullah Bey’in gelmesi kural mı? Abdullah Beyefendi ile her türlü sıra gecesine, lokantaya gidebiliyorsunuz. Sizin bir aradada ne işiniz var. Birbirinize bu kadar haraketten daha sonra.
Daima hürmet gösterdim. Özellikle rakip olup kazandıktan daha sonra da. Niçin hürmet gösterdim. 2015’ten daha sonra fazlaca önemli görüş ayrılıklarına karşın başkanlık yaptığı için. Bir forma alanı sırtımda taşırım. Lakin artık bu yaklaşım geride kalmıştır. Benim için yalnızca Aziz Yıldırım’sınızdır. Zira siz, kendinizi Fenerbahçe’nin sahibi görüyorsunuz. Hepimizin üstünde görüyorsunuz. Siz olmasanız, Fenerbahçe neredeyse olmayacak üzere görüyorsunuz. Ziyan veriyorsunuz. 3 sene evvel buradaki seçim sonuçlarını hazmetmeniz lazım.
Beni küçültmek için yaptıklarınız evvel sizi ve Fenerbahçe’yi küçültüyor. Artık haddinizi aştınız.